Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Stokta Yok
Erdemliler Cemiyeti Hılfü'l-fudûl Destek Yayınları

Erdemliler Cemiyeti Hılfü'l-fudûl

"YÜREĞİN ÇÖLE DÖNMEDEN ÇÖLDEN GEÇTİM DEME EY YOLCU." "Acılar zamana değil, sonsuzluğa bırakıldığında geçiyordu ve bu sonsuz uçuruma atlayış, ancak olgunlaşmış bir ruhun aşkıyla mümkündü. Karşısındakini hesapsızca terk ederken bile güzelliğini koruyan bir aşk beni adam edebilirdi. Böyle bir aşk, veda busesini hidayete dönüştürebilir, yeni bir başlangıç inşa edebilirdi gönlümde... Anlayacağın, çatırdamalıydım, kırılmalı, darbeler yemeliydim, kabuk tutmuş her yerim yeniden açılmalı, beni benden çıkaracak gizli kapıyı ve o kapının ardında beni sarsacak olanı bulmalıydım. O beni ikiye ayıracak, bana beni hatırlatacaktı..." Hılfü’l-fudûl, gerçekle kurmacanın birbirine karıştığı tuhaf bir âlemin hikâyesi... Burada göz işitiyor, kulak okuyor, dil görüyor, insanın dimağı fırın olup burunda tütüyor....

Stokta yok

Stokta Yok
Bütün Mümkünlerin Kıyısında Destek Yayınları

Bütün Mümkünlerin Kıyısında

İlk romanı Soraya ile Berlin Film Festivali Kitaplığı’na seçilen Meltem Yılmaz’dan yine unutulmayacak bir eser... Bütün Mümkünlerin Kıyısında, mümkünsüzlüklerle çevrili hayatların ayakta kalma mücadelesini, kısa öykülerle iç içe geçmiş röportajlar aracılığıyla okuyucuyla buluşturuyor. Turgut Uyar’ın “Tütünler Islak” kitabının girişindeki bu anlamlı sözden ilhamla hayata geçen bu kitapta okuyacağınız yaşam öykülerinin hepsi gerçek, hepsi hayatın tam kalbinde. Toplam 13 öykü-röportajdan oluşan eserde, içinizdeki “öteki” ile yüzleşecek, birbirinden ilginç ve sarsıcı deneyimlerin hayata tutunma çabalarına eşlik edeceksiniz. Her birinin öyküsünde, kendi mücadelenizle yüzleşeceksiniz.Soraya ve İris adlı iki romanıyla Polonya ve Bulgaristan’da da sayısız okura ulaşan genç yazar Meltem Yılmaz’ın b...

Stokta yok

Stokta Yok
Roza Destek Yayınları

Roza

Hayat gailesinin Şanlıurfa’dan Hatay’a göç ettirdiği bir aile...Yanlarında götürdükleri birkaç parça eşyadan başka ihmal etmedikleri elbette ki ölüm töreleri...Ailenin büyük kızının aşiretinin onaylamadığı bir adama âşık olup onunla uzaklara kaçarak bir yuva kuruşu ve...Ölüm fermanını kendi elleriyle imzalayışı...Kurduğumuz ya da bize dayatılan o minicik varoluşumuzu korumak adına ülkemizin de dünyanın da gerçekleriyle yüzleşmekten kaçınıyor, burnumuzun dibinde gerçekleşen facialarla bile kendimizin yara alıp almadığı ölçeğinde ilgileniyor, eğer ortada ders alınması gereken bir durum varsa başkalarının alması gerektiğine inanıyor, kaçıyor, korkuyor, saklanıyoruz... Hamit İzol bu yüreksiz zümreye dahil değil elbette. O, ağzı kapatılan, üzerine kilit vurulan, aşağılanan, şiddete maruz kalan,...

Stokta yok

Stokta Yok
Türk Komandoları Destek Yayınları

Türk Komandoları

"Anlarla, durumla, mekânla, içgüdülerle, dürtülerle, tehlikelerle ve benlikle yarışılır burada. Ve karşıda olanın çok önemi yoktur aslında. Hedefe girme anı gelip çatmışsa eğer, bütün kökler kopartılıp atılmıştır zaten. Ve o an, hedefe yürümek üzere ayağını yerden kesebildiğin andır. Göz gözü tanımaz o zaman. Varlığının tohumuna para saymış olsan bile tanımazsın benliğini. Zaman, mekân, dünya, ifrit, benlik saygı duruşuna geçiverir. Mehmetçiğin yakarış anıdır bu. Askerin her şeye karşı olan ve aslında sadece bir tek şeye karşı yaptığı haykırışı, ‘Allah!’ deyişi... ‘Ya Allah!’ Gürüldeyerek, gümbürdeyerek hedefin içine akan askerler. Mehmetçik... Türklerin, Türk’üm diyenlerin, Türk inançlıların kutsal anı... Şerefin, namusun, imanın bedenleştiği, bayraklaştığı an... Burası Kuzey Irak’ta gele...

Stokta yok

Stokta Yok
Karanlıkta Yürüyen Yabancı Destek Yayınları

Karanlıkta Yürüyen Yabancı

Kimi insan rahatlıkla ahkâm keserken yapılmamalı dediği şeyi gizlice kendisi yapar. Kendisine dürüst değildir, sanır ki onu "Gören" olmaz. Sana gözlerini "Veren" seni "Görmez" mi sanırsın? Kendi hata ve günahıyla saklambaç oynayıp başkasınınkiyle yakar top oynayanlardan sakın kendini! Bir sabah uyanıp insanların suratlarına baktığında, karşındaki kişinin yüzünde, onların içinde gizli duran cimrilik, kibir, kıskançlık, hırsızlık gibi olumsuz karakter özelliklerinin belli bir renkle ortaya çıktığını görebilseydin, bu hayatında neyi değiştirirdi bir düşün. Aynaya koşup baktığında kendi suratında veya bedeninde hiçbir renkli leke olmadığını gördüğünde bu ne anlama gelirdi? Sen gerçekten tertemiz misin yoksa kendine en uzak kişi yine sen misin? Kendi hayatının filminde yönetmen olacaksan kimler...

Stokta yok

Stokta Yok
Ben Kendimi Hiç Böyle Görmemiştim Senden Önce Destek Yayınları

Ben Kendimi Hiç Böyle Görmemiştim Senden Önce

"Coşku..." İşte tam anlamıyla buydu yaşanan... İçindeki fırtınayı başka türlü anlatamazdı kadın. Deli dalgaların sahile çarpıp gitmesi gibi... Coşku da tıpkı böyle vuruyordu yüreğine, her vuruşta ufak parçalara bölüyordu yüreğini ve birazını da giderken götürüyordu. Ama geriye kalan o yürek öylesine yaşam doluydu ki kopup gidenleri fark etmiyordu bile. Alışmıştı bu eksilmelere. Ölümün olduğu hayatta mucize yerleştiren ruhuma "Bir yolculuğa daha çıkalım" diyorsun. Yolculuk, yol, yolcu... Mecburi gidişler bunlar, engel olamazsın. "Benimle ilgili değil" dedi kadın yeniden, binlerce kez dediği gibi, kaderdi bu. Ama kabul edilebilir mi kolayca? Bir masaldır hayat; büyülü, şerbetli, zehirli tesadüflerle dolu... Tek yapman gereken ken

Stokta yok

Stokta Yok
Yanlış Giden Bir Şeyler Var Destek Yayınları

Yanlış Giden Bir Şeyler Var

Ne yapacağımı düşünüp durmak, yapmaktan daha fazla yoruyordu beni. "Yap kurtul!" dedim. Yapamadığım her şeyin mezarıydı artık zihnim. Ben de tuttum sevdim. Çocukken de kötüydü zaten matematiğim. Bu yüzden hesapsız, rakamsız ve sorgusuz sevdim. Sahip olduğum en değerli hazinemi serdim ayaklarının altına. Hayallerimi... Ona hayallerimi gösterdim. Böylece ele geçirildim. Kalabalıkların arasında fark edilemez hale gelenler, yalnızlıktan kalbini kemirenler, cüzdanları şişkin yoksullar, hırkasız dervişler, şiirle sarhoş olanlar, saat kullanmayanlar, kalplerinin ucuna kuş sesli ziller asanlar, burkulan yerlerine buz basanlar, dertlerini cigaranın ucunda tellendirenler, sokakların gürültüsüyle iyice sessizleşenler... Belli ki yanlış giden bir şeyler var... Ne var ki hayat, yanlışı düzeltmek için d...

Stokta yok

Stokta Yok
Telgraftan Tablete Destek Yayınları

Telgraftan Tablete

Yirmi birinci yüzyılın ilk yılından bu yana kuşaklar üzerinde çalışıyorum. Bir kuşağı anlamak, bir dönemi anlamaktır. Bir dönemi anladığınızda paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ait yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur. Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz. İşte ya da evde… Bir şirket olarak ya da bir birey olarak… Bir kuşağı anlamak, suya atılan taş gibi, etkisi dalga dalga büyüyen, yaşama, geçmişe ve geleceğe dair müthiş bir kavrayış sağlar. Hoşgörü sınırlarınızı genişletir, zamanın ruhuna yaklaştırır ve her adımda yargılayan değil öğrenen olmaya yönlendirir. Çünkü bir Çin atasözünde de söylendiği gibi "Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde öteki kuşaklar serinler."

Stokta yok

Stokta Yok
Sıfır Destek Yayınları

Sıfır

Hayatın senin için ayarladığı randevudan habersiz, "Bana bir şey olmaz!" der ve hızla gidersin ya hani dünyanın dikine... Öyle gidiyorum işte! Neyin peşindeyim, bilmiyorum! "Her nerede değilsem, orada mutlu olacakmışım gibi geliyor" diyen Baudelaire gibi, sıkıştığım yerde bunaldım ve artık olmadığım yeri mi merak ediyorum? Peponi! Burada, "hatalarıyla bütünlüğü yakalayabilen bir insan" olduğum duygusu hâkim. Hayatıma dair ne varsa bilindiğini, anlaşıldığımı ve en önemlisi yargılanmadığımı hissediyorum. Bu, kendimle barışık olma halimin en zirve noktası. Burada Einstein var; Steve Jobs, Benjamin Button, Andy Warhol var... Yetm

Stokta yok

Stokta Yok
Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz. Destek Yayınları

Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz.

BU LUNAPARKTA HER ŞEY GERÇEK! * Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Korona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım. Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti. * Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri... * "En ferah, en anlaşılır ve sıcak şekilde aktarıyor yazılarını, gözlemlerini. Hem hukuk-adalet sosu var denemelerinde hem de edebiyat bahçesinde dolaşıyor satır aralarında... Eline yüreğine sağlık Burcu Mutlugil." – Nebil Özgentürk * "Biriktirdikleri arasından özenle seçtiklerini bizimle paylaşıyor Burcu. Güzel görüyor diye de güzel anlatıyor. Bize anlatır...

Stokta yok

Stokta Yok
Orası Öyküleri Kara Karga Yayınları

Orası Öyküleri

Usta çizer ve yönetmen Ender Özkahraman’ın 15 yıl boyunca biriken eşsiz öyküleri ilk kez bir araya geliyor. Orası Öyküleri, acıyla anılan bir coğrafyayı anlayabileceğimiz ve onun yaralanmamış, masalsı, naif hallerine de tanıklık edebileceğimiz "içeriden" bir bakış sunuyor. Ahenkle destanlar aktaran dengbêjler, adı duyulmamış usta müzisyenler, isimsiz komedyenler, sanatçı ruhlu zanaatkârlar, kuşlarla dost olan şairler, aşka tutulan yılanlar... Hepsi birbirinden kuvvetli, hüzünlendiren, gülümseten öyküler... Orası Öyküleri, aşina olanlar için koleksiyon değeri taşıyan, henüz duymamış olanlar için atlanmaması gereken bir başucu kitabı. 90’lı yıllarda anlatılamayan öyküleri büyük bir cesaret ve özveriyle anlatan; Zor Bir Karar adlı filmiyle Altın Portakal En İyi Film ve İyi Yönetmen Ödülü’ne a...

Stokta yok

Stokta Yok
Rağmen 3 Kara Karga Yayınları

Rağmen 3

Edebi bir ayrılık var mı? Şarkı dinler gibi, sona yaklaştığını anladığın bir ayrılık mevcut mu? Hazırlık yapmak, seni avutacak arkadaşlarını önceden haberdar etmek, evi yeniden düzenlemek, gidilecek konserleri birkaç hafta öncesinden planlamak, kendini bir fırtınaya ya da güneşli bir yaz gününe, ayrılığa göre değişir, hazırlamak mümkün mü? Anne olunca annesinden ayrılamayanların, hayatta hiç kimse için vazgeçilmez olamayanların, şerefli ikinciliklere sevinen bir takımı tutanların, psikoloğa gitmek için para biriktirenlerin, ayrılma bozukluğu hastalığından muzdarip olup kimseden ayrılamayanların, parçalanmış ailelerin nadir kahramanlarının, her sabah çalışan anneler gezegenine giderken oğlundan ayrılanların, "az daha sabredip" başını alıp gidenlerin hikâyeleri... Burada. Rağmen’in bu sayısı...

Stokta yok

Stokta Yok
Esir Şehirde Bir Kadın Destek Yayınları

Esir Şehirde Bir Kadın

...

Stokta yok

Stokta Yok
Boksör Kara Karga Yayınları

Boksör

– Soykırımdan kurtulan Hertzko Haft’ın gerçek hikâyesi – "Başıma gelen onca şeyden sonra, boks eldivenleri takmış bir adam ne yapabilir ki bana?" – Hertzko Haft Polonya, 1941. On altı yaşındaki Hertzko, Nazilerin en büyük toplama kampı olan Auschwitz’e gönderilir. SS subaylarını eğlendirmek için diğer mahkûmlarla savaşmaya zorlanan Haft, olağanüstü bir hayatta kalma kararlılığı gösterir. Savaşın ardından Polonya’dan ABD’ye göç eder ve ringlerde dövüşmeye başlar. Usta çizgi romancı Reinhard Kleist’ın insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birini betimlediği bu çizgi romanı, aynı zamanda güçlü bir aşkın hikâyesi.

Stokta yok

Stokta Yok
Aynı Daldaydık Kara Karga Yayınları

Aynı Daldaydık

Batı’daki çocukla Doğu’daki çocuk farklı birbirinden. Kentteki ve köydeki çocuklar da öyle. Doğu’nun kendine açılıp kapanan sınır topraklarındaki gençlikten çıkan hikâyelerse sadece farklı değil. Hasretleri, umutları, duvarları, bıkkınlıkları ve alışkanlıklarıyla tek başına, görünmez, yakalanamaz ve uçlarda. Yine de "bölgenin" güçlü mizahıyla ayakta durmayı, yürümeyi başarıyor. Kutub Şimşek’in öyküleri, yanaklarımızı sınırdaki tellere yapıştırıyor. Bizi, birbirimize yakınlaştırıyor. "Kutub Şimşek, uzaktakilerin sadece televizyondan gazeteden duyduğu; sürekli kanayan bir coğrafyadan, samimi ve birinci dilden hikâyeler anlatıyor. Ve anlaşılıyor ki bu hikâyeler, hiç de televizyonda gazetede anlatıldığı gibi değil. Madalyonun öteki yüzünü de görmek isteyenler için." Metin Üstündağ "Kutub’un hi...

Stokta yok

Stokta Yok
Gitarist Destek Yayınları

Gitarist

Stokta yok

Stokta Yok
Sergüzeşt-i Kalyopi
 
Kara Karga Yayınları

Sergüzeşt-i Kalyopi

İlk Türkçe macera romanı, ilk kez Latin harfli Türkçede! Bu kitapçık daha önce duyulmamış olaylar ve aklı hayrete düşüren manzaralar ile dolu olup sıralı on bir fasikülden oluşmakta ve ertelenmeksizin her hafta birer fasikülü basılıp yayımlanmaktadır. -T. Abdi, 1873 1873 Sergüzeşt-i Kalyopi (Kalyopi’nin Macerası) ilk yerli roman olarak kabul edilen Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’tan iki yıl önce, ilk macera romanı olarak kabul edilen Hasan Mellah’tan ise bir yıl önce basılmış bir macera romanı olma özelliği taşıyor. Bir Rum kızı olan Kalyopi’nin 1400’ler İstanbul’unda başlayan ve ülkelere, denizlere, adalara yayılan macerası sadeleştirilmiş ve orijinal metnin tenkitli basımıyla bir arada bu kitapta.

Stokta yok

Stokta Yok
Ece 3 Kara Karga Yayınları

Ece 3

Anneler günü, yılbaşı, ofis partileri, babalar günü, bayramlar, ofisteki arkadaşın yeni doğan bebeğine alınacak hediye için para toplamalar, ofiste kutlanan doğum günleri ve ‘bir pazar günümüz var’lar arasında sıkışan ama her zaman bir yolunu bulan genç bir kadın... Bir gazeteci. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 3. kitabıyla huzurlarınızda.

Stokta yok

Stokta Yok
Kedo İstanbul A Bir Masal Kara Karga Yayınları

Kedo İstanbul A Bir Masal

Mösyö Kedo, İstanbul’da yaşayan yaşlı bir kedi. Çizmeli Kedi masalından kopup 1930’ların Pera’sında yeni bir hayat kuruyor. La Fontaine’in, Grimm Kardeşler’in, Ezop’un masallarında biçilen rollerden sıyrılmak istiyor ve önüne çıkan masal bekçileriyle hesaplaşıyor. Kendi öyküsünün peşinden koşarken, okuru masalların dünyasında ve eski İstanbul sokaklarında gezintiye çıkarıyor. Şekip Davaz’ın 1991 yılında çizip tozlu raflarda sakladığı Kedo, çizgi roman tarihi içinde keşfedilmemiş edebi bir hazine.

Stokta yok

Stokta Yok
Ölüm-dirim Destek Yayınları

Ölüm-dirim

Ruh ve beden, kendi döngüsel karşılıklarında yüz yüze geldi. Ve bu yüz yüzelikte birbirlerinin anlayışlarına dirilip, yenidenleşti. O anlayışlar ki; "ölüm ve dirim" bağıllığında varlığa belirip, ruh ve beden arasında sonsuz yokluklarına salındı. Şimdi insan, kafa kemikleriyle ördüğü bu düşünsel kodeste, ustaca gizliyordu o yalnızlıklar değerini! Aklın mahkûmiyetine tutunmuş olan dirayeti, "ölüm ve dirim" arasındaki kasılışlarına ancak ruhun direnciyle kenetlenebildi. Vücutsal değerlilik halini alan zihinsel teslimiyet, ölümü bu diyalektikte yaşamsal akıbet olarak belirledi. Fakat, biriktiren iç olarak boşalan dış, ölümü yaşamlar suretinde gizledi. Sizler için yaşam sorunsalı, ölümler zeminine örülmüş bir duvardı artık. Bir uyarı olarak: "Acıya sahip olanlar, güçlü nefesleriyle yıkıp geçti!...

Stokta yok

Stokta Yok
Ben De Sizin İçin Üzgünüm Destek Yayınları

Ben De Sizin İçin Üzgünüm

Stokta yok

Stokta Yok
İnsanı İnsan Acıtır Destek Yayınları

İnsanı İnsan Acıtır

Stokta yok

Stokta Yok
Roket Milyarderleri
 
Destek Yayınları

Roket Milyarderleri

Stokta yok

Stokta Yok
Erkeksiz Bir Yıl
 
Beyaz Baykuş Yayınları

Erkeksiz Bir Yıl

Stokta yok

Toplam: 1571