
Borodino Trampetçisi
İmparator, genç trampetçi Vincent’a gülümsedi. Zaten herkes ona gülümserdi... Napolyon’un korkunç Rusya seferinin karanlık evreninde umudun varlığını sürdürebilen tek bir kişinin, büyük ordu kendi kıyametine ilerlerken çevresindeki herkesin koruduğu ve üzerine titrediği son masumiyet kalıntısının epik hikâyesi. Bu muhteşem öyküyü, bir müzenin koridorlarında geziyor gibi her biri sanat eseri olan karelerle takip edeceksiniz.

İkinci El Kimono Dükkanı
İkinci el bir giyim mağazasının sessiz ortamı... Eski kumaş ve ahşap kokusu, yerde geleneksel bir minder... Her şey sıradan görünse de tek bir çekmecenin açılmasıyla hissedilen huzur bozulur... Kendini yalnızca büyükannesinin ikinci el kimono dükkânında evinde hisseden lise öğrencisi Suzu’nun sakin ve huzurlu hayatı, dükkânda duyduğu durmak bilmez zil sesiyle yerini gizemli bir yolculuğa bırakır... Suzu, daha önce dükkânda hiç görmediği eski bir tilki maskesini taktığında kendini bambaşka bir dünyada bulur. Tedavisi olmayan bir hastalıktan dolayı sayılı günleri kalan büyükannesini sağlığına kavuşturmak ve kendisiyle ilgili gerçekleri öğrenmek için bu dünyada bir arayışa çıkan Suzu, hem zamanla yarışmak hem de bu gizemli dünyayı keşfetmek zorundadır...

Paisley Park'a Gitmeyeceğiz
Prince, 21 Nisan 2016 tarihinde Minnesota’da Paisley Park’taki stüdyosunda, 57 yaşında ölü bulundu.Atlantik’in öte yanında bu haber, eski bir plak mağazasının sahibi Sergio’ya ulaştı. Ünlü koleksiyoncu iki sadık müşterisini, Prince ile Miles Davis’e ait olan ve Paisley Park’taki kasada arşivlendiği söylenen, yayınlanmamış müzik kayıtlarını bulmaya ikna etti. Bu kitap, günümüzün orta batı Amerika’sına uzanan, arka planında Trump’ın başkanlık seçimine yer veren, Funk müziğe ve katıldığı Tv programından sonra kazandığı lâkabıyla “Minneapolis Kid’e” saygı duruşunda bulunan çılgın bir yolculuk.

Anne O Bizden Biri
"Bütün dünya bilsin ki benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum." – Mustafa Kemal ATATÜRK Atatürk devrimci, kendini sürekli yenileyen bir liderdi. Ömrünü ulusuna, Anadolu’da yaşayan her insana, bütün halklara adamıştı... Binlerce kitap okudu ama en mükemmelini kendisi yazdı. İnsana hayrandı. Onurlu birer insan olmayı öğretti halkına... Allah ile kul arasına girilmeyeceğini savundu. Gerçek, çağdaş bir dindardı. Karşı olduğu, din bezirgânlarıydı. Tüm etnik kimliklere saygılıydı. Din ve mezhep ayrılığı nedir bilmez, hepsine saygı gösterirdi... Bu kitap belgesel bir tarihi roman niteliği taşımaktadır. "Anne o bizden biri" sözü, Atatürk’ün yanında 17 yıl he...

Mezopotamya ve Mısır Paganizmi
Televizyondan ve sosyal medyadan sürekli paylaştığımız gibi, dünya siyasetini anlamak için, diğer disiplinlerin yanı sıra ezoterizmi, paganizmi ve dinler tarihini çok iyi bilmek gerekmektedir. Mezopotamya ve Mısır paganizmini anlamak, hem insanlığın ilk zamanlarından gelen kadim dilini ve bilgeliğini öğrenmek hem de siyaseti yöneten sapkın inançlıların bunlardan nasıl etkilendiğini bilmek için önemlidir. Bu kitapta konu hakkında akademik araştırma yapanlardan amatör araştırmacılara kadar herkese faydalı olmasını umduğumuz birçok önemli bilgiyi bulacaksınız. Sıradan mitoloji kitaplarının dışında, paganizm bağlamında, Mezopotamya ve Mısır inançlarını tanımak, ritüellerini öğrenmek ve günümüze etkisini görmek için mutlaka okuyun diyoruz.

Tek Ruh
Eisner Ödülü - En İyi Grafik Albüm Adayı (2012) "Tek Ruh’u okumak, bir mozaiğin parçalarını birleştirip on sekiz karakterin hayatları arasında geçiş yapmak gibi. Her seferinde tek bir anı görerek. Tutkulu ve akla kazınan bir yapısı var... Çok başarılı!" Jeff Lemire - Essex County ve Sweet Tooth’un yazarı "Hayat, çizgiroman ve herkesi birbirine bağlayan her şey hakkında söylenmiş cesur bir şarkı. Tek Ruh, bana yaşayacağımız sadece tek bir hikâye olduğunu hatırlattı." Kierron Gillen - Phonogram, Uncanny X-Men ve Generation Hope’un yazarı "...dikkat çekici ve çokdoğrusal bir okuma deneyimi. Çizgiroman dünyasında yeni bir tarz daha keşfedildi." Ian Chapman, Booklist "Çizgiromanın anlatım dilini deneysel bir şekilde kullanıp yeni yöntemler bulmak, bu mecrayı hep ileriye taşımıştır. Ray Fawkes’ı...

Duygusal Özgürleşme
MASALLARI EN GÜZEL ANNELER ANLATIR... -SİBEL UZUN Her insan bir masalın içine doğar. Kimi, suskun bir annenin bakışında anlatılmamış hikâyelerle büyür. Kimi, öfkeli bir babanın sessizliğinde duyulmamış dualarla. Kimi, sevilmek uğruna kendi sesinden vazgeçer. Zamanla buna sabır denir, unutmaya affetmek adı verilir, dua etmek susmak sanılır. Karanlıktan Aydınlığa Duygusal Özgürleşme, bastırılmış duyguların gölgesinden vicdanın aydınlığına uzanan bir iç yolculuktur. Her bölüm susturulanı konuşturur, yüzleşilmekten kaçınılanı görünür kılar. Ahlakı çıkarla değil hakla tartar; merhameti güçsüzlük değil, yüksek bilinç olarak yeniden tanımlar. Vicdanı pusula, kalbi rehber kılar. İçindeki 21 günlük uygulama yolculuğu, ezber değil deneyim sunar. Masalları en güzel anneler anlatır. En çok onlar sezgi...

Gizli Yaralar
Irak ve Afganistan'dan dönmüş; farklı cinsiyetlerden, ırklardan, cinsel yönelimlerden 12 ABD ordusu gazisi. Her birinin anlatacak eşsiz birer hikâyesi var. Karikatürist Jess Ruliffson beş yıl boyunca ABD'yi baştan başa dolaşarak gazilerle denizaşırı görevler ve ordudaki deneyimleri hakkında röportajlar yaptı. Georgia'da mutfak masalarında, New York kütüphanelerinde, Mississippi'de barlarda ve Vermont'ta verandalarda oturdu. Piyade çavuşundan süvari müfreze liderine ve istihbarat analistine kadar çeşitli gaziler, görünmez savaşlarda askeri bir ortamdan sivil hayata geçişin zorlukları ve deneyimleriyle savaş sonrası yaşamlarını bağdaştırma ihtiyaçları hakkında içtenlikle konuşuyor.

Yazın Son Gülü
Yeni Dalga’dan ilham alan Hitchcockvari dedektif öyküsü "Yazın Son Gülü" zarif bir anlatım vaat ediyor. Parıltılı bir estetik, hipnotik renkler ve gizemli atmosferler yaratmak için eşsiz bir görsellik... Tam bir Harari yapıtı! Yazar olma hayalleri kuran Parisli genç Léo, bir yandan yaratacağı büyük eser için ilham ararken, bir yandan da bir çamaşırhanede çalışmaktadır. Bir akşam, kendisine deniz kenarındaki yazlığına göz kulak olmayı teklif eden kuzeniyle karşılaşır ve hayatı değişir. Evin bulunduğu sahil kasabasında gençlerin kaybolmasıyla oluşan gerilimli ortamda Léo, kaprisli, vahşi ve bir o kadar güzel komşu kızı Rose ile tanışır.

Ayı Kaplan Ejderha
İflasın eşiğindeki terziye, bir gün bir adam gelir ve smokin sipariş eder. Adam terziye bir teslim tarihi verir, smokini o gün adresine getirmesini ister. Meğer terzinin hazırladığı smokin, adamın kendi cenazesi içinmiş. Terzi çok şaşırır. Üstelik o gün, ölen müşterisinin vasiyeti üzerine kendisine üç kafes kaldığını öğrenir. Kafeslerde ne mi vardır? Ayı, kaplan ve ejderha... *** Güçlü bir sevgi, bilinçle ortaya konmuş keskin bir eylem ve tarafsız bir gözlem... Bu üçü, doğarken yanımızda getirdiğimiz ancak yaşam yolculuğumuz boyunca beslemeyi çoğu zaman ihmal ettiğimiz kabiliyetlerimizdir. Üç özel hayvanın eşsiz güçlerini taşımak ve geliştirmek üzere geliriz dünyaya. Ayı, kaplan ve ejderha... Sevgide ayının gücünü, eylemde kaplanın zekâsını ve gözlemde bir ejderhanın tarafsızlığını besledi...

Neko Kafe
Nagore’nin hayatı, sevgilisinden ayrıldığından ve işsiz kaldığından bu yana üst üste gelen felaketlerle dolup taşmıştır. Kirasını geciktirdiği için dairesini kaybetmek üzereyken, eski bir dostu ona sıra dışı bir iş bulur: Müşteriler tarafından sahiplenilmeyi bekleyen yedi kedinin bulunduğu bir kafeterya olan Neko Kafe’de garsonluk yapmak. Nagore kedilerden korkmasına karşın, her biri başka başka karakterlere sahip olan bu hayvanlardan yaşam hakkında oldukça fazla şey öğrenebileceğini fark edince çekinerek başladığı yeni işi eğlenceli bir serüvene dönüşüp hayatını umulmadık derecede renklendirecektir. Tüm dünyada ünlenen kedi kafelerinden birinde geçen, Anna Sólyom’un bu büyüleyici romanı, mutlu olma sanatı hakkında ilham verici, heyecanlı ve özgün bir hikâye anlatıyor.

Artık Çok Geç
BEN KÖTÜ BİRİ DEĞİLİM SADECE KÜÇÜK BİR HATA YAPTIM Kocasından yakın zamanda ayrılan Meghan Michaels’ın hayatı, annelik ile tam zamanlı hemşirelik arasında denge kurmaya çalışarak geçiyordu. Görevli olduğu yoğun bakım birimine b

Nefret Mektupları
Naomi ve Luca beşinci sınıftan beri mektup arkadaşıydı. Daha doğrusu yaratıcı hakaretler ve söz düellolarından oluşan bir savaşta iki düşman… Her satırından tarifsiz bir nefret akan bu mektuplar yıllara yayılan bir arkadaşlığın temelini atmıştı. Ta ki bir gün mektuplar aniden kesilene kadar. Naomi, iki yıldır Luca’dan haber alamıyordu. Her şeyi değiştirebilecek o son mektubun arkası gelmemişti. Ne var ki yerel haber kanalındaki masasında bir anda beliren yeni bir zarf, fitili tekrar ateşleyecekti. Bu sefer son sözü nefret değil aşk söyleyecekti.

Sinesözlük
Dikkat spoiler içerir! Anti kahramanın kahramandan, B filminin bağımsız filmden, cameonun misafir oyuncudan, sekansın plandan farkı nedir? Bir tür sinemaya giriş kitabı olarak da okunabilecek bu çalışma, sinema alanında bir başucu kitabı olabilmek amacıyla hazırlandı. 101 maddeden oluşan Sinesözlük, yalnızca film izleyen değil sinema üzerine okumalar da yapan sinemaseverler, sinema öğrencileri ve araştırmacılar için bir kaynak olacaktır. Akademik bir çalışma iddiasında olmayan, tam aksine; sinema tarihi, türler, akımlar ve alana dair terimleri yalın bir dille derinlemesine anlatan/açıklayan bu kitap, güvenilir ve titizlikle hazırlanmış bir bilgi deposudur!

Kahramanlar ve Sefiller
HER ZAMAN KAHRAMANLAR HATIRLANIR, SEFİLLERİN İSE SADECE VARLIĞI BİLİNİR. Altı yüzyıl aynı coğrafyaya hâkim olan Osmanlı İmparatorluğu’nun mantalitesini zamanın şartlarına uyduramaması, geçmişiyle yaşayıp, bilimsellikten uzak yaklaşım tarzlarını inatla sürdürmesi, bunu eski değerlerini korumak olarak kutsaması kaçınılmaz sonu getirmekteydi. Ülkeler arası iletişim artmıştı. Sömürgeci dış güçler bilimselliklerinin ve ekonomik güçlerinin yardımıyla devletin açık yaralarını kaşıyarak doğru kararlar alınmasını engelliyorlardı. Yapılan nadir olumlu işlerden biri, yarım asır sonra gerilemeyi durduracak neslin yetiştirilmeye başlanmasıydı. Cemal bu neslin bir temsilcisiydi. Aile ve toplum değerlerine bağlılıkta tam bir Osmanlı, aldığı eğitimlerin etkisiyle her türlü noksanlığı eleştiren, süregelen ...

Siyonizmin Doğuşu
Yıl 1882. Rusya’dan pogromlarla kovulmuş vatansız ve yetim bir Yahudi olan Ilya Brodsky, ablası Olga’yla Avrupa’yı katetmektedir. Viyana’da yolları, edebiyat dünyasında kendini yeni yeni göstermeye başlayan bir genç olan Theodor Herzl’le kesişir. Birkaç yıl sonra geleceğin İsrail Devleti’nin hayalini kuracak olan bu adamla olan bir anlık karşılaşma Ilya’nın hayatını değiştirecektir. Önce Londra’da anarşist çevrelerle yakınlaşır, sonraysa Paris’te Herzl hakkında araştırma yapmaya koyulur. Habsburg Viyanası’na tamamen entegre olmuş bu monden Yahudi, neden birden bire aslında utanç duyduğu vatansız kardeşlerini savunmaya başlamıştı? Hangi hayaller, hangi özel nedenler Herzl’i ‘Gelecekteki Ülke’ için, yeni bir ulus için çalışmaya sürüklemişti? 20. yüzyılın başında, yıkıma sürüklenen Avrupa’dak...

Mason Locasında Aşk ve Kılıç
Kadınların kabul edilmediği bir Mason Locası, iki genç, yeni kardeş: ÂZEM ile SEDAT Herkesin gözü onların üzerinde! Yüzlerce yıldır "usulüne uygun" davranarak var olmayı başaran masonlar, aşk’a dair bu krizi atlatabilecekler mi? Dünyaca ünlü müzayede şirketi Bonhams, Büyük Üstat’ın odasında asılı kılıcı 20.000.000 sterlin açılış fiyatıyla müzayedeye koymayı teklif etti! Uzmanlar, "100.000.000 sterlini görürsek şaşırmayız" dedi. Hindistan’ın sembolü Tac Mahal’i inşa ettiren Şah Cihan için 400 yıl önce yapılmış "SİHİRLİ KILIÇ" kimin olacak? İranlı mirasçılarla Türk masonlar arasında gerçekleşecek büyük savaşı kim kazanacak? Cemaleddin Afgani İngiliz ajanı mıydı yoksa Ruslar için mi çalıştı? Müslüman mıydı yoksa Zerdüşti mi? Neden, kimsenin kendisini sevmediğini düşünerek öldü? Bir mason üsta...

Ona Ne Oldu?
Tehlikelerle, kuşkularla ve sırlarla dolu, tekinsiz bir aşk hikâyesi... Amerikan ulusal kitap ödüllerinden "National Book Award" finalisti, "Washington Devlet Kitap Ödülü" ve "PNBA En İyi Kitap Ödülü" sahibi yazar Deb Caletti’nin her sayfasında okuru yeni bir tahmine sürüklediği gerilim yüklü romanı Ona Ne Oldu bir kurgu şaheseri olarak dünyada referans gösteriliyor. Isabelle Austen, annesinin ölümünden sonra mirasını devralmak için Pasifik’te doğup büyüdüğü küçük adaya geri döner. Ancak bu dönüş aynı zamanda sevmesi hayli zor bir kadın olan annesinin duygusal mirasına da geri dönmesidir. Yeni boşanan Isabelle, burada kendini oldukça boşlukta hissederken adaya esrarengiz bir adam gelir: Henry North... Isabelle’in hayatı böylece ebediyen değişir. Bu ateşli ve gergin ilişki birtakım tehlikel...

Agafya
1920’de dünya yeniden şekillenmeye başlamıştı. Rusya’da başlayan Ekim Devrimi sonrasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Anadolu’da Mustafa Kemal’in askerleri amansız bir kurtuluş savaşı vermekteydi. İngiliz yanlısı Beyaz Rus ordusu yetmiş bin askeri, savaş gemileri ve silahlarıyla Mustafa Kemal’e karşı kullanılmak üzere İstanbul’a konuşlandırılmıştı. Bu orduyla birlikte devrimden kaçıp işgal altındaki İstanbul’a sığınan Rus asilzadeleri, gelirken yanlarında sadece acılarını, hayal kırıklıklarını, hırslarını ve korkularını değil, köklü kültürlerini, asaletlerini, sanat zevklerini, incelikli estetiklerini de getirmişlerdi. Böylece İstanbul’un yaralı, yoksul ve gelişmemiş çehresinin rengi de, dokusu da biçim değiştirmeye başlamıştı. Devrimden kaçan Rus soylusu güzel bir kadının, iş...

Nefes
AŞK SENİ BULDUĞUNDA, KADERİN SIRRI DA PEŞİNE DÜŞER. KAÇABİLİR MİSİN? Birbirine ait olan iki şey birleştiğinde, tıpkı evrendeki diğer her şey gibi, denge sağlanır. İnsan, ruh eşini bulduğunda ise kader yazılmaya başlar. Nefes, bu dünyaya özel bir görevle gönderilmişti. Ama hayatının aşkı Kenan’la göz göze geldiği an, hiç beklenmedik bir şekilde kaderi harekete geçti. Onun için her şey artık geri dönülemez bir noktadaydı. Büyük bir sırrın içinde, aşk ve görev iç içe geçmişti. Soydan geçen, yalnızca bazı kadınlara bahşedilen bir yetenek: Empatlık. Dünyanın yükünü hafifletmek için seçilmiş olanlardan biri olan Nefes, Kenan’la karşılaştığında, kaderinin en büyük sınavıyla yüzleşti: Aşkın insanın ayaklarını yerden kesen sarhoş edici etkisi ile ağır bir sorumluluğun yükü arasında sıkışıp kalmak.....

Melez - Cehennemin İlk Günü Kutulu Set - İmzalı
Kadere inanır mısınız? Hayata 1-0 yenik başlayan birine sorulacak en son soru bu olsa gerek. Safkan ırk protokolünün hüküm sürdüğü ve istenmedikleri bir dünyada doğan yüzlerce melez çocuk için kader, beraberinde getirdiği ölümden ibaretti. Gözlerini dahi açamadan mezarı boylayan bu günahsız ruhlar, yaşayanların vicdanlarını her geçen gün daha fazla sızlatmaya başlamıştı ve bu sızı küçük bir kıvılcımdan devasa bir yangına dönüşmüştü. Bu adaletsiz dünyayı değiştirebilecek tek şey bir çift cesur yürekti. Bu yüzyılın payına düşen kahramanlar ise asi bir prens ve dengesiz bir prenses oldu. Kaderin çizdiği yoldan habersiz, arkalarına bakmadan kaçsalar da onlara en çok ihtiyaç duyulduğunda, tıpkı filmlerde olduğu gibi ortaya çıkacak ve tarihi baştan yazacaklardı. Şimdi tekrar...

Roji 2
Hayat sakin bir şekilde devam ediyor. Bir dakika, sakin mi? Çok da emin olmayın! Gölge arayışında olan Yuzu, Karin ve Azusa, gizemli bir galeri keşfederler. İçeride onları garip bir gravür beklemektedir... Acaba bu gravür, son zamanlarda şehirde meydana gelen ve hiçbir açıklaması olmayan olaylarla bağlantılı mı? Kesin olan bir şey var ki genç dedektiflerimiz için sürprizler da ha yeni başlıyor! MİYAZAKİ’NİN UZUN METRAJ FİLMLERİNİN ŞİİRSELLİĞİYLE ALİCE HARİKALAR DİYARINDA’NIN ÇILGINLIĞININ BİR ARAYA GELDİĞİ ROJİ’Yİ KAÇIRMAYIN!