
Üstün Yetenekliler Sınıfı 1
Tokyo Yüksek Eğitim Lisesi, üniversiteye kabul ve istihdamda neredeyse yüzde yüz başarı oranıyla ülkenin en prestijli okullarından biridir. Ancak güç odaklı bir hiyerarşinin hüküm sürdüğü bu okulda, Kiyotaka Ayanokouji, bir sebepten dolayı okula giriş sınavında kolaya kaçar ve “Kusurlu Öğrenciler” olarak anılan öğrencilerin olduğu D Sınıfı’na yerleştirilir. Burada tanıştığı Suzune Horikita ve Kikyou Kushida, onun okul hayatını değiştirecektir.

Kızıl İblisin Dönüşü 1
Kızıl İblis, bulunduğu mistik evrenin en güçlü adamı olduğu için, tüm düşmanları onun karşısında korkuyla titrerdi. Ancak, lideri olduğu tarikatın diğer ustaları, onun gücünden korktukları için birleşip Kızıl İblis’i öldürdüler. Yine de bu, onun için son değildi. Kızıl İblis, Jinho adında liseli bir genç olarak bu dünyaya döndü. Hem de öteki evrende sahip olduğu güçlerle! İşin garibi, Kızıl İblis olmadan önce de aslında Jinho olarak bu dünyada yaşamıştır. Fakat o deneyimi, bütün ailesini kaybettiği, kendisinin de tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğu trajik bir sonla biten Jinho, bu kez, sessizliğe gömülüp sevdiklerini kaybetmeye izin vermeyecektir. Jinho artık emindir, canavarlar gerçek hayatta da vardır ve onları durdurabilecek tek kişi kendisidir. %100 HARBİ BİR İBLİS! Acaba iyilik mi, yo...

Utanç
"Bir kadın olarak kentim yok. Bir kadın olarak kentim tüm dünya..." – Virginia Woolf Utancın kucağında kaybolan, susmak zorunda kalan hatta bırakılan tüm insanlar ve yaşamlar için... Bir ümit ışığı ve bir çıkar yol için... Anlamanın ve anlatmanın gücüne inanmak ve inandırmak için... Tüm kalbimle ve yetmeye çabalayan sözcüklerimle...

Kim Bu Tapınakçılar?
"MESİH GELDİĞİNDE DİĞER MİLLETLER YA FETHEDİLECEK, YA İMHA EDİLECEK YA DA DİNLERİNDEN DÖNDÜRÜLECEKLERDİR. AMA SONLARI NE OLURSA OLSUN, O TARİHTEN SONRA İSRAİL İÇİN SIKINTI KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKACAKLARDIR." – THE UNİVERSAL JEWİSH ENCYCLOPEDİA Kutsal toprakların ve Hz. Süleyman Tapınağı’nın korunması gibi sözde ulvi amaçlara büyük servetler feda edip Haçlı orduları kurarak önce Selçuklular, ardından Selahattin Eyyubi tarafından bozguna uğratılan Avrupa soyluları, bütün bu çabaların Tapınak Şövalyeleri eliyle boşa çıkarıldığını ve kendi amaçları için kullanıldığını çok erken dönemlerde fark etmişlerdi. Ancak çıkar ilişkileri, Kilise’nin etkisi ve halkın bu tarikata verdiği destek gibi sebepler kesin bir önlem almayı engellemiş, Haçlılar kutsal topraklardaki varlıklarını teker teker kaybetmeye ...

Karanlık Yolun Efendisi 3
EĞİTİM YILLARI BİRDEN BİRE BİTTİĞİNDE, BİR RÜYADAN UYANMIŞ GİBİYDİ. LAN WANGJİ VE WEİ WUXİAN HAYALET ELİN YÖNLENDİRMESİ İLE QİNGHE BÖLGESİNE GİDERLER. TUHAF TABUTLAR, İNSAN YİYEN KALE VE CESETLERLE KARŞILAŞIRLAR! JİN LİNG’İ ZAMANINDA KURTARMIŞ OLSALAR DA, JİANG AİLESİ İLE OLAN ANLAŞMAZLIĞI GÖZ ARDI EDİLECEK SEVİYEDE DEĞİLDİR... “İNSANIN YAŞAMI BOYUNCA, SÖYLEMESİ GEREKEN BİRKAÇ SÖZ VARDIR. TEŞEKKÜR EDERİM VE ÖZÜR DİLERİM.” ISSIZ, LOŞ SOKAKTA LAN WANGJİ SESSİZCE ONUN İLK ADINI SESLENİR. DAFAN DAĞI’NDA TEKRAR KARŞILAŞTIĞI VE ASLINDA HAYATI BOYUNCA BİLDİĞİ KİŞİYİ, HEMEN TANIR.

İstihbarat Teorisi
"BİLGİ GÜÇTÜR." –FRANCIS BACON İstihbarat deyince birçok insanın aklına ilk olarak gelen, filmlerden veya romanlardan aktarılan imajlar çerçevesinde, suikastlar, entrikalar, sofistike silahlar ve öldürme teknikleri dünyasıdır. Oysa bu operasyonlar istihbaratın çok küçük bir parçasını oluşturur. İstihbarat, bilginin toplanması, analizi, karşılaştırılması, değerlendirilmesi, birleştirilmesi ve yorumlanması sürecinin sonunda ortaya çıkan üründür. Bu çalışmada, istihbaratın ne olduğunun açıklanması gibi temel bir bağlamdan hareket ederek, istihbaratın tarihi, istihbarat toplamada kullanılan temel araçlar ile istihbarat türlerini ele aldıktan sonra stratejik istihbarat üzerinde durulacak ve nihayet çalışmanın sıklet merkezini oluşturan stratejik analiz yöntemleri ele alınacaktır. İçinde yaşadığ...

Masallar Anlatıldıkça Gerçek Olur
Bazı büyük sırlar, ancak iyi bir masalın içindeyken açığa çıkabilir. Masalın içinde geçmiş ya da gelecek yoktur. Sen babanın beşiğini tıngır mıngır sallarken geçmiş ve gelecek aynı An’da şekillenir. Kendisi de bir masal olan İstanbul’da An’lar içinde gerçekleşen bu masal, saf hakikattir.Ortaçağda alevlenen bir aşk hikâyesi kutsal emanetlerin peşindeki şövalyelerin dünyasına sızarsa neler olur? Bir aşk, geleceğin ve geçmişin kaderine tesir edebilir mi? Aynı aşk her çağda yeniden doğabilir mi?Bu Masal’ı okurken büyülü İstanbul’un uzak ve yakın geçmişinde saklanan sırlarını öğrenecek, üstelik tarihin bize anlatıldığından çok farklı olduğunu da anlayacaksın. Öğrendiklerinden sonra artık hiçbir şey senin için de eskisi gibi olmayacak. Çünkü bundan böyle kendi masalını yazabiliyor olacaksın.

Yaşam Bir Düştür Uyanmak Bizi Öldürür - Virginia Woolf
"Ben tek bir kişiyim: Kendim." Virginia Woolf’u mümkün kılan şey neydi? Sınırda olmanın zorlayıcılığı ile savaşıp, bir yanda coşkunun ve üretkenliğin, diğer yanda çökkünlüğün ve belki de deliliğin arasında salınırken, onu parçalanmışlığından kendiliğini defalarca yeniden inşa etmeye, umudunu kaybettiğinde ise aramızdan çekip gitmeye iten şey neydi? İzlenimleri ayıklamanın, sembolleri kovalamanın, bilincin sınırlarını keşfetmeye çabalamanın, yine de en çok kendiyle ilgili olmanın sırrı neydi? Virginia’nın edebi uğraşısına, düşünsel yolculuğuna tanık olmanın felsefi ve belki de pratik bir değeri olabilir mi?

Eğitim Terörü
HER ÇOCUK UÇABİLİR! YETER Kİ KANATLARINI KIRMAYIP UÇMALARINA MÜSAADE EDİLSİN. Vicdan, erdem, estetik, etik, ahlak, merhamet ve manevi değerler sağ beynin ilgili olduğu alanlardır. Ancak yüzyıllardır bilinçli olarak standartlaştıran testlerle sol beyin odaklı, sayısal ve sözel zekâ tabanlı sürdürülen eğitim anlayışı neticesinde, maalesef gönül gözleri kapalı, merhamet duyguları zayıf, etik ve estetik değerlerden uzak, açgözlü, test çözerek meslek edinen bireylerden oluşan toplumlar inşa edildi. Bireysel farklılıkların değer görmediği, bu farklılıkların ortaya çıkmasına imkân verecek olanakların sunulmadığı bir sistemde yetişen bireyin risk alarak ve yenilikçi düşünerek girişimci davranmasını, sorunları çözebilmesini bekleyebilir miyiz? İnekler peynir üretebilir mi? Çözüm, bireysel farklılık...

Sekreter Kimin Nesi Var 4
Yakışıklı, zengin ve kibirli Young Jun, büyük bir şirketin başkan yardımcısıdır. Mi So ise onun mükemmel sekreteri. Narsis patronuna 9 uzun yıl boyunca katlanabildiği için adeta bir efsanedir ama şimdi istifa etmeye karar veriyor. Acaba gerçekten de hiçbir şey ya da hiç kimse onu çekip gitmekten vazgeçiremez mi? Artık sıradan kahveler içmeye var mısınız?

Salı Ertesi
Ben Bircan... Biraz arıza, biraz kırık, biraz aklı kıt, biraz hafakanlı, çokça kâbuslu, sıkça havaleli Bircan. Alkolik, sigarakolik, hapkolik, patronkolik Bircan. Yere yakın boyunu umursamaksızın inatla takım elbise giyen Bircan. Kafasını hep sıfıra vurduran, saçlarının yarım santimden daha fazla uzamasına katlanamayan Bircan. Patronunun haricinde kimseyle samimi dostluklar kuramayan yalnız can, Bircan... *** Hatice Dökmen’in kaleminden yine uykularınızı kaçıracak, sarsıcı bir roman... Konuşulamayan, yüzleşilemeyen, paylaşılamayan ve kimselere anlatılamayan acılara içeriden bakmak için yeterince cesaretli misiniz?

Ay Ritüelleri
"Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara... Gözlerindeki perdeyi arala." Mevlana Astrolog Nuray Sayarı’nın Ay Ritüelleri adlı bu kitabı, kadim kültürlerden bu yana yeryüzüne rehberlik eden, açmazlara anahtar, mucizelere fırsat sunan Ay’ın gizemli gücünden ve sihirli etkilerinden yararlanmaya yönelik kaleme alınmış oldukça kullanışlı, işlevsel ve sonuç odaklı bir yol arkadaşı... Kadim kültürlerden bu yana paganizmden Hinduizm’e, tasavvuftan kabalaya kadar her inanışta kendine güçlü bir yer edinmiş olan Ay’ın insan yaşamındaki baskın gücünü ve duyguları yönetmekteki etkisini sezgileri ve yaratıcılığı artırmak için nasıl kullanmak gerektiğini kolay uygulanabilir bilgilerle anlatan bu kitap, içsel bir yükseliş ve değişim vaat ediyor.

Hikaru’nun Veda Ettiği Yaz 1
Küçük bir köyde yaşayan Yoshiki ve Hikaru birlikte büyümüş, yaşıt iki arkadaştır... Ancak bir gün, Yoshiki içini kemiren korkunç bir gerçeği fark eder. Hikaru sandığı kişi, aslında bambaşka bir “şeye” dönüşmüştür. Yine de Hikaru ile birlikte olmak isteyen Yoshiki, arkadaşının suretine bürünen “şey” ile her zamanki gibi günlerini geçirmeye devam eder. Ancak köyde açık

Aşklar ve Yalnızlıklar
Köklerini arayan bir kalbin, aşk ve adaletle sınavı... Londra’nın gri sokaklarında, sıradan ve sessiz bir hayat süren üniversite öğrencisi Selim, yaratıcı yazarlık dersinde verilen bir ödevle sarsılır. Bu ödev, onu Türkiye’de savcı olan dedesinin gizemli geçmişine, Pakistan kökenli İngiliz annesinin suskunluğuna ve ailesinin derin sırlarına doğru sürükler. Ancak asıl kırılma noktası, ağaçlar altındaki bir bankta Leila’yla yaptığı uzun, sarsıcı bir konuşmayla başlar.

Şifacı Günceleri 12
Eski imparatorun lanetini çözen Maomao, Yeşim Saray’daki günlük hayatına geri döner. Maomao, geceleri çiçek izleme etkinliklerine katılır, sonra da Jinshi’nin isteği üzerine ava eşlik eder. Fakat orada kendini yeni bir olayın tam ortasında bulur…

Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi - Baltasar Gracian
"İhtiyatlı suskunluk kutsaldır." Aragon Krallığı topraklarında dünyaya gelen, yaşamını teoloji ve felsefe profesörü, vaiz, papaz, yönetici ve yazar olarak sürdüren Baltasar Gracián, insanca yaşamanın incelikleri üzerine ortaya koyduğu düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Her şeyin kısa ve öz ifade edilmesi gerektiğini savunan Baltasar kısa ve öz olanın faydasının iki katına çıkacağının altını çizer. Karmaşık, kalabalık, uzun, yoğun ve komplike olan her şey, hayatı daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramaz. "İnsan" olgun, bilge, sağduyulu, muhakeme yeteneği üst düzeyde, gelişmiş zevklere sahip, eylemlerinde tutarlı ve zekidir. Ancak bu insan aynı zamanda kendini her şeyiyle ortaya saçmayan, bazen saklanmasını da bilen ancak bunu ustalıkla yapan bir hayat kumarbazı da olabilmelidir. İhtiyat, ...

Akame, Keser 5
DOKTOR STYLİSH GECE AKINCILARI’NA SALDIRIR. TATSUMİLER TAM KÖŞEYE SIKIŞTIKLARINDA İSE KARŞILARINA YENİ SUİKASTÇILAR ÇIKAR. YENİ KARAKTERLERİN DAHİL OLUŞUYLA OLAYLAR İYİCE HAREKETLENİR. BU HEYECAN DOLU KARANLIK HİKÂYE, BEŞİNCİ CİLDİYLE KARŞINIZDA!

Le Petıt Prınce
"Alors quand la nuit tu regardes le ciel, il sera comme si toutes les étoiles riaient… Pourtant dans l'une des étoiles je vis et je rirai. Tu auras des étoiles qui savent comment rire!" Il ria encore. "Et quand ta tristesse est consolée (avec le temps toutes les tristesses passent), tu sera ravi de m'avoir connu. Tu seras toujours mon ami. Tu voudras rire avec moi. Tu ouvriras ta fenêtre, et tes amis seront surpris de te voir rire pendant que tu regardes le ciel! Ensuite tu leur dira ‘oui, les étoiles me font toujours rire!’. Et ils penseront que tu es fou. Ca sera ma petite blague que j'ai joué sur toi…"

Defolu Kelimeler
BİZLER, AYNI ACILARI PAYLAŞAN YABANCILARIZ. ÖLÜMÜN MUTLAK GERÇEK OLDUĞU BU DÜNYADA, HİÇBİR ŞEY KALICI DEĞİLDİR. TUTUNACAK DAL BİLE! Birkaç şiir yazdım geçen gün. Sonra yırtıp attım. Fazlalıkları da bir kitabın arasına sıkıştırdım. Şimdi daha iyi anladım. Yırtıp attıklarım, fazlalıklarımdan farksızmış. Çok şey yazmıştım, bir kitabın arasında saklanacağını bilmeden. Çok şey yaşamıştım, kelimelerin defolu olduğunu bilmeden. Sevgili okur: Kimi insanlar vardır, tutunacak dal aramıştır. Kimi insanlar vardır, tutunacak dala sahip olamamıştır. Ve kimi insanlar vardır, tutunacak dala tutunmuş ancak ait olamamıştır. Afiyet olsun.

Kültür Emperyalizmi
Benzerlik ve farklılıkları ele almak, "kültür emperyalizmi"ne karşı kullanılabilecek en güçlü yöntemlerden biridir. Tek taraflı değil, nesnel gerçekliği ele alan bir bakış açısıdır. Benzerlikler (eşitlik değil) ve farklılıklar, bireyi ve toplumları tanımlayan öğelerdir. Farklılıkları abartarak öne çıkarmak kimlik değerlerimizin (identity stracture) dengesini (equilibrium) bozar. Aynı şekilde sadece benzerlikleri öne çıkarmak, onlara bağlanmak da kişiliği (personality) ortadan kaldırır. Kimlik konusu son yıllarda çok tartışıldı. Ben de bu tartışmalarda çok kez taraf olarak yer aldım. Söylenen şuydu: "Farklılıklarımızı görmeyin, bakın biz sizlere benzemek için yırtınıyoruz." Kimliksizleşme ve kişiliksizleşme işte budur. Bu kitapta yer alan yazılar da –1970’lerden bu yana– kimlik ve kişilik k...

En Yakın Arkadaşım Bir Deli
Gözümü açıp tavana dikeli kaç dakika olmuştu bilmiyorum. Bir şey yapmam gerekiyordu. Tavana bakmayı kesmeliydim en azından. Yapacak bir şey bulamayıp paniklemeyeyim diye, tavana bakıyor olmaya sığınamazdım. Tavana bakmak bir iş olamazdı. Mesaisi belirsizdi. Maaşı yoktu. Kendimi daha fazla kandıramazdım. Gerçek bir iş yapmalıydım. Kalkıp evdeki çöpleri toplayıp poşetledim. Daha da ileri gidip çöpleri konteynıra atma kararı aldım. Sonra en olmayacak şey oldu. Dışarı çıktım. Yatarken giydiğim tişörtlerin yakası kesiktir. Şortlarım da delik. Seviyorum o hallerini. Öyle çıktım. Çöpü atarken elim pislendi. "Yürü" dedim. "Sakin ol. Nefes al." Bir anlamı olmalıydı. Hepsini alt alta koyduğumda bütün huzursuzluğun bir anlamı olmalıydı. Ya da huzur için anlamı bulmak zorundaydım. Ya da henüz hiçbiri ...