
Muhalif Sesler Kitabı
"En güçlü silah sözcükler ve fikirlerdir." Spartaküs’ten Bağdat’ta Bush’a ayakkabı fırlatan protestocuya kadar tarih boyunca her çağda ve her kıtada insanlar krallara ve iktidarlara karşı mücadele etmiş, isyanın sesini duyurmuşlardır. Kimi zaman toplumu cesaretlendirmiş, kimi zaman da yıllar sonra alevlenecek isyanlara esin kaynağı olmuşlardır. Muhalif sesler Antik Yunan’dan Çin’e, oradan Mısır’a kadar yankılanmış, İslam ve Musevilikte şair ve filozofların sesine ses katmıştır. Arap kölelerin isyanlarında ve ortaçağdaki Osmanlı karşıtı ayaklanmalarda da yükselen bu muhalif sesler modern çağın başlangıcında Hollanda ve İngiliz devrimlerinde yükselmiş, Fransız, Haiti, Amerikan, Rus ve Çin devrimlerinde katlanarak büyümüştür. Savaş ve ekonomik baskıya karşı direnen sesler yakın dönemde Beijin...

Plotinus
"Filozofun son amacı Tanrı’yla mistik bir birleşme olmalıdır." Mısır’ın Likopolis şehrinde dünyaya gelen Plotinus, 28 yaşında felsefeye merak sarmış, pek çok filozofu incelemiş ama hiçbirini beğenmemiştir. Aradığı öğretiyi unvanı çuval hamalı olan Ammonius Saccas’ta bulan Plotinus, önceleri bir Hıristiyan olan ancak sonrasında Hıristiyanlıktan çıkıp ezoterik felsefeye yönelen öğretmeniyle 11 yılı birlikte geçirmiştir. Plotinus, Roma’da kurduğu felsefe okulunda Saccas’ın görüşlerini felsefe dizgesi haline getirmiş ve Platon’a olan hayranlığından öğretisine Yeni Platonculuk adını vermiştir. Roma’da tinsel direktör olarak anılan Plotinus, her türlü maddeciliği reddetmiş, saf ve idealist bir yaklaşımı benimsemiştir. Plotinus’un mistisizmi İslam tasavvufuna da derinden etki yapmıştır. "Bir bede...

Rağmen 4 - İstanbul'a Söz
Mutfaktan seslenenlerin, bir şans daha verenlerin, apartman boşluğunda bir araya gelenlerin, içinden konuşanların, geceleri evine hızlı adımlarla dönenlerin, evine dönerken arkasını kollayanların, evinde güvende hissetmeyenlerin, ses çıkaramayanların, ses çıkaranların, duyulmayanların, bangır bangır bağıranların, aynı apartman boşluğunun pencerelerinde sesine karşılık bulanların, sadece özgür yaşamak isteyenlerin, sadece yaşamak isteyenlerin, ölenlerin ve kalanların, hepsine rağmen asla yalnız yürümeyenlerin hikâyeleri… Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. İstanbul’a söz! Bu kitabın telif geliri, tüm yazar ve çizerler tarafından Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’ne bağışlanmıştır.

Öldüm ve Döndüm
"Nasıl ki nehir ve deniz bir ise yaşam ve ölüm de birdir." – Halil Cibran Pek çok insan için ölüm korkutucu bir sondur. Bilinmeyen bir âleme geçiş her şeyin bitişidir. Peki, gerçekten de ölüm bir son mudur yoksa yeni bir başlangıç mı? Eğer ölüm yeni bir başlangıcın kapısını aralıyorsa yeni dünyada bizi neler bekler? Ayşe Deniz Yurdakul’un, ölüm deneyimi yaşamış tanıklarla yaptığı görüşmeleri derleyerek kaleme aldığı Öldüm ve Döndüm adlı bu kitabı, okuru gizemli bir dünyada yolculuğa çıkarıyor. Paylaşılan ölüm deneyimlerinde her ne kadar parlak ışık, sessizlik, huzur duygusu, büyük bir aidiyet hissi gibi ortak temalar dikkat çekiyor olsa da her deneyimin aslında ne kadar eşsiz ve farklı olduğuna şahit olacaksınız. "Onlar ölümden sonra onları neyin beklediğini biliyorlar, bizler ise öğrenmek...

Karboğaz Zaferi
Mondros Mütarekesi sonrası Mersin’i işgal eden Fransızların Toros tünellerini tutmak için Pozantı’da görevlendirdiği 412. Tabur’u esir alan 44 kahramanın yazdığı Karboğazı Zaferi, vatanseverliğin, fedakârlığın, aşkın ve savaşın destanıdır. 1. Dünya Savaşı’nda "Avrupa’nın Çanakkale’si" olarak adlandırılan 300 bin Fransız ve Alman askerine mezar olan Verdün savunmasında Almanlara karşı büyük başarılar kazanan 412. Tabur’un komutanı Binbaşı Pierre Mesnil’i yalnız bırakmayan eşi Edrige’nin hemşire olarak bölgede görev yapması ve Türklere esir düşmesi sırasında yaşananlar, aşkın ve görev bilincinin zirvesi gibidir. Edrige Mesnil ve diğer esirlere misafir gibi davranan Kuvayı Milliye’nin bu yaklaşımı, Türklerin insani değerlere verdiği önemin bir nişanesi olarak pırıl pırıl parlıyor. Fransızları...

Usta'nın Göremediği Siyasi Tuzak
"Bu coğrafyada tesadüfen bir şey olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz." Bugün görüyoruz işte Barzani döndü dolaştı Suriye’ye geldi. Suriye döndü dolaştı Türk Ordusu’na geldi. Birbirini tetikleyen ve zincirleme giden karanlık bir süreç bu. Peki yarın ne olacak? Göreceksiniz, iş önce Türk Ordusu’na kurulan kumpasa, ardından 17/25’e, derken 15 Temmuz’un perde arkasındakilere gelecek. Ve Türk Milleti aradığı huzur ve güveni asıl bu düğümün çözülmesiyle bulacak... Ben bu ömrü boşa yaşamadım, bu kitabı da boşa yazmadım. Siyaset için hesaplaşma, yargı önünde kanıt, gençlerimize bir rehber, perde çekilmiş gözlerimize ışık olsun diye yazdım. Az sonra okuyacağınız bu kitap sizi dehşete düşürebilir, "Aldatıldık!" diyerek öfkelenebilirsiniz... Her bir satırını okurken "Ne olacak şimdi?" deyip endişe de d...

Evrenin İlahi Sistemi
Yeni Çağ’ın bilinciyle kendi mucizenizi yaratın. Evrenin İlahi Sistemi, insanoğlunun eksikliklerini tamamlayarak kendi gücünü ve potansiyelini keşfedebilmesi adına, hakikatin kapılarını aralayarak evrensel yasaların nasıl işlediğini anlayabilmesi için benzersiz bir rehber niteliğinde.

Moda Psikolojisi
Türkiye’nin ilk moda psikoloğu Mutlu Barış, yine Türkiye’de yazılmış kurgu olmayan, ilk Moda Psikolojisi kitabına imzasını atıyor ve insan-kıyafet ilişkisini, giyim ve ruh hali arasındaki ilişkiyi, giyim terapisini ve kıyafetlerin üzerimizdeki gücünü okurlarına sunuyor. Mutlu Barış, İtalya’da moda eğitimi almış bir psikolog ve terapisttir. İlk kitabı “Giyim Terapisti” bir moda psikoloğunun hikayesini anlatıyordu ve bir moda psikoloğunun yaptığı işe dair bir içgörü sunuyordu. İkinci kitabı ise, kıyafetlerin gücü, giyim terapisi ve gardrobunuzun size anlattıkları gibi konuları ele alan, moda psikolojisine bir giriş niteliğinde. Eğlenceli, ilgi çekici ve okumaya değer bir kitap. Sayfalarını açın ve Uzman Mutlu Barış’ın ellerinden, moda psikolojisi dünyasına adım atın.Prof. Jamie Hacker Hughes...

Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu
"Evren atomlardan değil, hikâyelerden oluşur." İnsanlık tarihi kadar eski bir yetenektir hikâye anlatıcılığı. On binlerce yıl önce bir mağarada ateş başında başlayan bu kadim yolculuk, günümüzde hem plazalarda hem de siyasetin şatafatlı kürsülerinde devam ediyor. Yolculuk değişmese de yol değişmiş, geçmişin hikâye anlatıcıları yerini pazarlama gurularına veya politikacılara bırakmış bile... Hepimiz dikkatle bu yeni hikâyeleri dinliyor, izliyor veya okuyoruz. Ama biliyoruz ki hikâyeler kimsenin özel mülkü değil. Hikâyeler hepimizin. Ve bizim de heybelerimizde parlatılmayı bekleyen hazinelerimiz, bizi olduğumuz kişi yapan yolculuklarımız var. Madem öyle, hikâyelerimizi neden anlatmıyoruz? Hayatımızın her alanında, etrafımızdakileri harekete geçirmeye ihtiyaç duyduğumuz her an neden bu muazza...

Mutluluk Virüsü
Yaşam uzun soluklu bir serüven... Eminim başarmak ve mutlu olmak için yapıyorsun her şeyi... Oysa başarı hiçbir zaman tek başına mutluluk getirmez. Hayallerine ulaşmış nice mutsuzlar var bu diyarda ama değil mi? O halde işin sırrı nerede? Tabii ki mutlu olmayı seçmekte! Yeter ki kararını ver! Her an bir yerden başlamak mümkün... Mesela bu kitapta bir virüs var. Mutluluk virüsü... Üstelik hızla bulaşıyor. Tabii ki bunun için özenle izlenmesi gereken birtakım teknikler var... Seni mutlu olmaktan alıkoyan, gelişimini sabote eden, ritmini bozan faktörlere ulaşmak gerekir değil mi? O halde "Enkazın kara kutusuna ulaşalım!" derim. Bünyesine güvenen bize katılsın. Kara kutu açılıyor! Mutluluk virüsü kapmak an meselesi...

Astrolojinin Bilimle İmtihanı
Diyelim ki anneniz Aslan burcu ve astrolojiye yürekten inanıyor... Ve bu hafta çok kritik bir kalp ameliyatı geçirecek. Ne var ki takip ettiği dergide "yıldızı" ona bu hafta kesinlikle ameliyata girmemesini söylüyor! Kalp ameliyatları zaten zor ve riskli ameliyatlar. Annenizin bu yazı yüzünden stresi iyice artsın ister miydiniz? Peki diyelim ki kalp cerrahı astrolojiye inanıyor ve aynı dergiyi o da takip ediyorsa? Başka bir soru daha: Çok istediğiniz o şirketin tam size uygun bir iş ilanı var. Özgeçmişiniz mükemmel! Siz tam da bu işe göre birisiniz... Ne var ki Oğlak burcusunuz ve insan kaynakları yöneticisi Oğlak burçlarının bu işe uygun olmadığına inanıyor. Sırf bu sebeple elenmiş olmayı kabul eder miydiniz? Şüphesiz astroloji en popüler sözdebilimdir. Yani, uzaktan bakınca bir bilim dal...

Bir Tabu Meselesi
"Yazarlar için tabular, her zaman üzerine gidilmesi gereken konular olmuştur. Toplumun sessiz kabulü illa ki doğruyu yansıtmaz. İşte o zaman bir yazara düşen görev, vicdanın sesi olmaktır. Bu kitap da yazarlık okulu katılımcılarımızın çıkardıkları ortak bir ses olarak ayrı bir öneme sahip." – Gülşah Elikbank "Bu hikâyelerde umudun ve aşkla yazmanın izleri var. Yeni sorular sordurtma heyecanı da... Görmek ve duymak gerekiyor." – Mario Levi "Tabular, bize düşünmememiz salık verilen mor inekler gibi... İstemsizce meşgul ediyorlar zihnimizi. Üzerlerine düşünüp bir şeyler yazdığımızda ise onları adeta tasnif edip paketleyerek raflarına koymuşuz misali terk ediyorlar gündemimizi. Affetmek, başkasından çok kendimize yaptığımız bir iyilik... İyileşme sürecimizin bir aşaması. Bu iki temanın harmanl...

Ece 6
Güzel, cevval, asi, zeki, komik, enerjik... Basın koridorlarında ve sokaklarda; erkek kalabalığıyla kuşatılmış bir dünyada yaşayan bir kadın gazeteci. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 6. kitabıyla huzurlarınızda.

Pyongyang - Kuzey Koreye Bir Yolculuk
"Pyongyang, son 20 yılın en değerli grafik romanlarından biri." Vulture "Joe Sacco’nun Filistin’ini, Marjane Satrapi’nin İran devrimi sonrasını anlatan Persepolis’i takip etmişti. Şimdi de Guy Delisle’in Kuzey Kore’de geçirdiği günleri anlatan çizgi romanı aynı geleneği sürdürüyor." The Guardian "Guy Delisle, çizgi roman dünyasında sıra dışı bir yıldız." Star Tribune "Pyongyang, bir korku paranoyasından ziyade neşeli bir seyahatname." The Hollywood Reporter

Erkek Yalnızlığı
Bir İLİŞKİDE erkek ne arar? Neye ihtiyaç duyar? Onu nasıl bir kadın mutlu eder? Bu kadın ütopya mıdır? AYRILIK sonrası erkek ne yapar? Teselliyi nerede arar? Umduğu nedir? Özgürlük ama ne kadar, nereye kadar? Çocukluğundan itibaren onu üzen, zorlayan, yoran olaylardan dolayı ağlamak, sızlanmak, yani toplumun adını haksız yere koyduğu şekilde "kız gibi" davranmak sanki ona yasaklanmıştır. Bu sebeple erkek, kalabalıklar içinde zayıf görünmek istemediğinden maske takar, rol yapar genelde. Ama dışarıda taktığı maske ve giydiği "Süpermen" kostümünü çıkardığında, tahmin edilemeyecek kadar duygusal, kırılgan ve tek başınadır çoğunlukla. Yalnız olsa da, bulunduğu yeri eninde sonunda yuva haline getiren kadının aksine erkek, yalnızsa yaşadığı yer de yalnızdır. İşte bu yüzden daha kasvetli ve hüzünl...

Gizemi Çözülmemiş Tarihi Olaylar
Birazdan okuyacağınız tarihi olaylar sizi bazen hayrete düşürecek, bazen tedirgin edecek, bazen heyecanlandıracak, bazen de konuyu daha derinlemesine araştırmaya teşvik edecek. John F. Kennedy neden öldürüldü? 1951 yılında Fransa’da koca bir köyün bir anda delirmesinin arkasında yatan sebep neydi? Dyatlov Geçidi’nde dokuz dağcının ölümüne sebep olan şey sadece soğuk muydu? 11 Eylül saldırılarındaki çelişkiler neler? 1518 yılında yüzlerce kişiyi etkileyen dans salgınına ne sebep olmuştu? Dünya tarihi henüz gizemi çözülememiş olaylarla dolu! Bu olaylara dair sırların bazıları hiçbir zaman, birçoğu da yakın zamanda gün yüzüne çıkmayacak gibi görünüyor. Üzerlerine kurgulanan teoriler ise her gün daha da artıyor.

Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır?
Türkiye’nin ilk bilim-kurgu eseri, bir asır sonra ilk defa Latin harfleriyle okuyucuyla buluşuyor. *** "Bu dünyalarda canlı yaratık var mıdır? Şüphesiz böyle bir sorunun cevabı lazımdır, dediğimiz sürece hayat neden sadece dünyamızda oluşmuş olsun? Bu âlemlerin ortasında, bu dünyaların hepsi birdir. Toz kadar olan Dünya’mızda hayat, canlı yaratık olsun da, onlarda olmasın? Onlar bu dünyadan küçük müdür? Onlar bu dünyadan ilerleme bazında farklı mıdır? Hayır, bu bahsedilen dünyamız gibi hep birbirinden doğmuştur. Hepsi birbirinin anası, babası, hepsi birbirinin kardeşidir. İşte bu soruya karşı bugün kesin cevap verilmiş: Her âlemin kendine özgü, kendi doğal şartlarına göre oluşmuş canlısı, canlı yaratığı vardır." *** Bakteriyoloji ve kimya alanlarında uzmanlaşan Osman Nuri Eralp’in bilimsel...

Albert Eınsteın
Bir televizyon kanalı için sokak röportajları yapan, starbaks’tan kahve alırken karton bardağa adının yazılmasına gıcık olan, ‘grande’ yerine ‘orta boy’ kahve demeyi tercih eden, kış aylarında bile ısıtıcıların altında kafası pişmesi pahasına, sigara içebilmek için cafe ve restoranların dışarıdaki masalarında oturan bir günümüz İstanbullusu. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 2. kitabıyla huzurlarınızda.

Ece 2
Bir televizyon kanalı için sokak röportajları yapan, starbaks’tan kahve alırken karton bardağa adının yazılmasına gıcık olan, ‘grande’ yerine ‘orta boy’ kahve demeyi tercih eden, kış aylarında bile ısıtıcıların altında kafası pişmesi pahasına, sigara içebilmek için cafe ve restoranların dışarıdaki masalarında oturan bir günümüz İstanbullusu. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 2. kitabıyla huzurlarınızda.

Ece 4
Arkadaş buluşmaları, konserler, partiler, dedikodular, ofis koridorları, sokak röportajları, yeni yıl kararları, sıcak havalar, yıllık izinler, hayaller ve gerçekler arasında bir gazeteci… Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 4. kitabıyla huzurlarınızda.

Vakitsiz Kaybedenler
Ya zihnimiz bize kullanmayalım diye verildiyse! Ruh uçar, zihin çalışır, beden sürünür. Kuş ruhtur, karınca zihin, solucan beden... Ya sen? Toprağın altında sürünen solucan mısın, yerde gezinen karınca mı, yoksa havada uçan bir kuş mu? Belki de ayakta uyuyan bir insansın, ya da her şeyi Yaratan’sın. Uyan artık! Ve kim olduğunu hatırla... Albert Karako, Kuledibi’nde başlayan hayat yolculuğunu Alper Karaköy olarak devam ettirmek zorunda kaldığında geçmişini sorgulayacak ve bir gün başına gelen bir olay yüzünden tüm yaşamı değişerek vakitsiz kaybedenlerden olacaktı.