
Yanmış Orman Kokusu
Menderes Samancılar, oynadığı her sinema filminde derin izler bırakan; oynadığı karakterlere can veren emekçi bir aktör. Karakterleri dokunuşuyla canlandırdığı gibi kelimelere de dokunuşuyla hayat veren; oyunculuğu, kalemi ve mütevazi kişiliğiyle baştan başa bir şair... Dicle, Fırat ve Seyhan’ın çağıltısı; Mezopotamya ve Çukurova’nın nal izleri var şiirlerinde.

Düzdünya
"Sabırlı ol, bu dünya büyük ve geniş." Düzdünya, geometrik şekillerle kaplanmış ikiboyutlu bir dünyada geçer. Erkekler çokgen, kadınlar ise basit çizgi segmentleridir. Anlatıcı ise Kare adında bir karedir. Bir yılbaşı günü Kare, rüyasında tek boyutlu Çizgidünya Krallığı’nı ziyaret eder. Oradakilere ikiboyutlu olan Düzdünya’nın doğasını anlatmaya çalışır. Kare’nin kendi dünyasını anlatma çabası Kral’ın ve halkının şiddetine maruz kalmasına neden olur, tam öldürülecekken Kare uykudan uyanır. Sonra kendi dünyasında Küre ile karşılaşır. Küre, Kare’yi Uzamdünya’ya götürür. Kare, üçboyutlu Uzamdünya’da gölge ve derinliği öğrenir. Düzdünya, boyutlar, geometrik şekiller, uzay, boşluk gibi kavramlar üzerinden tutuculuk, sınıf ayrımları ve farklılıklara dair yaptığı eleştirilerle sıra dışı bir hiciv...

How Did We End Up Here
The columns in this volume are chronicles of the transformation of the Middle East order from a Japanese point of view in a peculiar moment of history when the humankind has been experiencing a great transformation and turning points. The book is going to be a searchlight which light the path of the international politics in the Middle East and East Asia, in which a steady change is going on and accelerated under the dark night of COVID-19 pandemic. Satoshi Ikeuchi is Professor of Religion and Global Security at the Research Center for Advanced Science and Technology (RCAST) of the University of Tokyo. He specializes in the Middle East politics and organizes the RCAST Open Laboratory for Emergence Strategies which is the meeting point of research on the international and regional studies.

Çuvallayan İttifak
Yer: Pentagon-Savunma Bakanı Rumsfeld’in ofisi Tarih: 1 Mart 2003-Washington saatiyle sabah 11.00 Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in ofisindeki sakin bekleyiş sürüyor. Rumsfeld’in yanında Pentagon’un iki numarası Paul Wolfowitz, ABD Kongresi’nin Cumhuriyetçi kanadından bir temsilci ve 5-6 askeri ve sivil danışman var. Herkesin kulağı Ankara’dan, TBMM’deki tezkere oylamasından gelecek sonuçta. Odada olumlu bir hava esiyor. Herkes "Türkler bizi bu konuda epey uğraştırdı ama sonunda oldu" düşüncesinde. Sonunda sakin atmosferi çalan telefon bozdu. Telefon, Ankara’daki büyükelçilikten geliyordu. Arayan yetkili, tezkere oylamasının sonuçlandığını ve 250 ret oyuna karşılık 264 kabul oyuyla tezkerenin kabul edildiğini söylüyordu. Bir anda herkesin yüzü güldü, birbirlerini kutlamaya başladılar. Türk...

Seyrüsefer
Ayşe Kulin – Buket Uzuner – Deniz Bayramoğlu – Doğan Hızlan – Ertürk Akşun – Gülşah Elikbank – Mahir Ünsal Eriş – Mario Levi – Metin Akpınar – Müfit Can Saçıntı – Murat Menteş – Nazlı Eray – Nermin Bezmen – Osman Balcıgil – Selim İleri – Sunay Akın – Uğur Batı – Yalın Alpay – Yekta Kopan *** On dokuz yazar, resmin şairi Devrim Erbil’in tablolarının karşısında durdu. Durmadan üreten ve yaşayan bir efsaneye dönüşen sanatçının meşhur eserlerini kaleme aldılar. Şiirlerle, öykülerle, denemelerle, duyguların sadece uyandırıldığını değil, özgün bir desen sayesinde baştan yaratılabildiğini gösterdiler. Kimi bir hikâyede yüzmeye başladı, kiminin hikâyesinin yolu geometrik bir kaostan geçti. Devrim Erbil’in sanatına, edebiyat dünyasından imzalar eklendi ve türler arası bu kolektif eser ortaya çıktı.

Eğitim Kulesinin Usta Oyuncusu Seti (2 Kitap)
Setin İçinde Yer Alan Kitaplar: Eğitim Kulesinin Usta Oyuncusu 1 Eğitim Kulesinin Usta Oyuncusu 2

Sanki Sen Aynı Ben
Cem Güventürk’ün eserlerini, sevdiğim bir şairin şiirleri gibi alıyorum elime. Şiir ve karikatür sanatçılarının sınır çizgisinde, semiolojik şiirde yürütüyor cambazlığını. Denge çubuğunun bir ucu ironi, öbür ucu lirizm… Düşmüyor asla, her kitabında bir düşe düşürüyor. Kendine özgü bir yol çizdi, üslubunu olgunlaştırmayı genç yaşında başardı. Cem Güventürk karikatürde dolaşan şiir ajanı!" Sunay Akın

Gritopya
Evrenin nazar boncuğuydu Dünya… Ta ki herkes kendini tanrı ilan edene dek… Gözü aç yaratıklarız biz. Doğa ne kadar verdiyse, bir fazlasını götürdük beraberinde. Doymadı insan… Kaç medeniyeti yuttu menfaatlerinin uğruna… Yetmedi, sonunda patladı Dünya. Ütopya’dan Distopya’ya…

Ateş ve Kılıç
-1905 Nobel Edebiyat Ödülü- Yenilgisiz şövalyeler, muhteşem düellolar, eskimeyen dostluklar ve mücadelelerle bezeli bir başyapıt. Ulusların zaferler ve kıyımlarını gözler önüne seren Nobel Edebiyat Ödülü epik bir eser. —- "1647 yılı boyunca öyle garip şeyler oldu ki, en iyimserler bile ülkenin üzerine büyük felaketlerin çökeceğine inandı. Bir çekirge sürüsünün Yaban Topraklar üzerine indiği ve bu bölgeyi Tatar işgalcilerin yağmaladığı yazılıdır günlüklerde. Yine günlüklerde bir güneş tutulmasının yazı bir an kararttığı, bir göktaşının da gökyüzünü ateşe verdiği okunur. Aynı dönemde Varşova’da kent sakinlerinin çoğu, havada dalgalanan kanlı haçlar ve tabutlar gördüler… Dünyayı yok edebilecek bir vebanın ortaya çıkmakta gecikmeyeceğini düşünüyordu çoğunluk. Kışın sonu gelmeden, çayırların ye...

Faili Meçhul Öfke
– 2010 Yunus Nadi Roman Ödülü – Matruşka, hücre evi, sahte plaka, kod ad, Beyaz Şahin, Toros, gözbağı, sorgu odası, işkence… *** Acı acı güldüren serüvenleriyle gencecik insanlar, kendi elleriyle çizmeye başladıklarından daha büyük bir resmin detayları oluyorlar. Gammazla, kazılan kuyularla, kaypaklıkla tanışıp kendilerine bile güvenemez hale gelmiş, değerleri şaşmış adamlar, ulaşmak istedikçe koptukları gerçekliği çarpıtıyorlar. Adnan Gerger, emniyet mensupları ve örgüt üyeleri arasındaki karışık bir koşuşturmacada, iyi ve kötü tarafın sadece anlarda ortaya çıktığını ve bu anların bizim tüm gerçekliğimizi belirleyebileceğini gösteriyor.

Dostlarının Anılarından Atatürk 2
kup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Mim Kemal Öke’ye, Falih Rıfkı Atay’dan Kâzım Özapl’e, Salih Kılıç’tan Sabiha Gökçen’e kadar daha pek çok dostu, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki bilinmeyenleri anlattı... Bir dünya liderinin anıları... Mustafa Kemal Atatürk, henüz çocukken bile iyi bir strateji ustasıydı. Arkadaşlarının oyunlarını yönetmekte, matematikte ve araştırmada çok ileriydi. Çocuklar sokakta mançık oynarken, o mahallenin göçmenlerinden yabancı dil öğrenir, tarih kitapları okurdu. Şık giyinir, dikkat çeker ve çok çalışırdı. Dehası yüksek, özgüvenli ve azimli bir öğrenciydi. Büyük hayaller kurar, büyük ideallerin peşinde koşardı. Dostları, Atatürk hakkında bilinmesi gereken çok şey anlatıyor. Atatürk nasıl çalışırdı? Ne sıklıkla kitap okurdu? Neden her zaman şık ve bakımlı olmak isterdi? ...

Heavy Metal
Metal müziğin kitlesini ve onu oluşturan alt toplulukları çerçevelemek, Thrash’ten Black’e daha birçok alt türünü incelemek, boynuzlu şeytan işaretinden müzikteki öfkeye; olmazsa olmazlarını ortaya koymak, üzerine hem şeytani etiketler üzerine yapıştırılmışken hem de nasıl Hristiyan metalin var olabildiğini anlamaya çalışmak, tüm dünyada nasıl farklı algıların oluştuğunu kavramak için çabalamak… İşte bu çizgi romanı hazırlayanların giriştiği çılgın proje!

Zaman Bükücüler: Kayıp Telefon
Mucit Profesör ve asistanı İcat, zamanda yolculuk yaparak insanlık tarihine ışık tutan buluşların nerede, kimler tarafından ve nasıl geliştiğini gün ışığına çıkarıyor. Bu macerada, 1876 yılının Amerika’sına giderek telefonun icadına tanıklık ediyorlar.

İkinci Adamlar
Birinci kim? Tesla mı, Edison mu? Kim ikinci? Stalin mi, Troçki mi? Goebbels mi, Hess, Himmler ya da Göring mi? Kadınları nereye koymak lazım? Kimi birinci adamın arkasından çektiğimizde birinci adamı kimse hatırlayamazdı? Sokrates felsefede büyük bir çığır açtı, ama Platon olmasa Sokrates’i kim hatırlardı? İkinci adamları çıkardığımızda Fransız İhtilali diye bir şey olur muydu? Tarihi geriye doğru yazdığımız için Che’yi Fidel’in ardına koyduk ama Raul Castro olmasa Che’yi kim tanıyacaktı? *** İkinci Adam, öncünün gölgesinde mi kalıyor yoksa öncü, varlığını o gölgeye mi borçlu? Kafka’dan Stalin’e, Huxley’den Darwin’e kadar edebiyatta, bilimde, sanatta, siyasette çığır açan, toplumları neredeyse yeniden tasarlayan jenerik isimlerin hemen yanında, hatta bazen önünde varlığını bir hayalet gib...

Anlam Arama
"Yaş alıyorum. Yüzümde güneşten kısılan gözler, kafamın tepesinde dolaşan düşünce balonlarına eşlik eden çatık kaşlar, büyük kahkahalar, The Notebook gibi filmlerde mütemadiyen ağlamama sebep sulu gözler sebebiyle artan çizgileri, üst üste içilen ve karıştırılan içkilerin ertesi günü bedenimi çarpan yorgunluğu, bavul çekiştirmekten sırtıma saplanan spazmları saymazsam, hoşuma gidiyor. Artık hikâye biriktirmek için yaşamıyorum. Eski hikâyeleri kafamda döndürüp nerede hata yaptığımı aramıyorum." Beşiktaş-Kadıköy vapur iskelesinden Londra’nın parklarına, meydanlarına koşan Hazal Yılmaz, çocukluğu ve olgunluğu arasındaki labirentte dolaşıyor ve bazen bilinç akışı, bazen çözümleyici bir yazma dürtüsüyle kendini izliyor. Çocukluğun kesilmiş sahnelerini hayalleriyle süslüyor.

Gülis Özhan Seti (2 Kitap)
Gülis Özhan Seti (2 Kitap) -Servet Enerjini Aktive Et -Yüksek Frekanslı Şifa