
Hunger
"My madness was a delirium of weakness, exhaustion, but it wasn’t unconscious…" Hunger is the masterpiece of Knut Hamsun, one of the most successful novelists of this century. It is a masterfully written semi-autobiographical novel. It tells the physical and mental journey of a young writer, who falls into the streets of Christiana (which became Oslo after 1925) in the grip of hunger and despair, full of hallucinations on the verge of madness. Hunger can be considered the beginning of the literary career of Hamsun, who received the Nobel Prize in Literature in 1920. It received great praise from writers such as André Gide, Henry Miller, André Breton, and Octave Mirbeau, and is considered one of the masterpieces of 20th century European literature.

Stillwater 2 – Hep Sadık
Stillwater kaosa gömülüyor! Yargıç iş göremez haldeyken Ted ve milisleri kasabaya akın edip iktidarı ele geçirir. Fakat kimsenin ölemediği bu küçük kasabada, daha ileriye gitmeye hazır başkaları da vardır... Ödüllü CHIP ZDARSKY ve RAMÓN K. PEREZ ekibi, sizi Eisner adayı bu hit serinin ikinci cildine davet ediyor.

İş’te Beyin
GELECEK, “İŞ’TE BEYİN”İ KULLANABİLEN, “BEYİN DOSTU” OLABİLEN ŞİRKETLERİN OLACAKTIR. “Beyin” deyince herkesin aklına o kıvrımlı organ gelse de İş’te Beyin bir fizyoloji, tıp ya da uzmanı olduğum sinirbilim kitabı değildir. İş’te Beyin temel olarak dış motivasyonun ürünüdür. Akademik hayattan geçiş yaptığım iş dünyasında çok eğlendiğim ve öğrendiğim birçok konuyu bir araya getirip, yine iş dünyasının profesyonellerine ve henüz o dünyada yer almayan ancak aday olanlara sunduğum bir derlemedir. “Beyin kitabı” olma iddiasında olmayan bu kitabın temel fonksiyonu, iş hayatının üçüncü bir gözle değerlendirilmesi olabilir. Belki benim hayalini kurduğum “beyin dostu” şirketlerin adresini işaret eder. Dünya değişiyor, biz insanlar değişiyoruz ve gelişiyoruz. Bunun etkisinin en çok görüldüğü yer de ku...

Bırakmak Kendini Bulmaktır
Canınızı acıtan ipleri bırakmanın zamanı gelmiş olamaz mı? Bizim de hayatımızda farkında olmasak da tuttuğumuz ipler var. Kendimizden taviz verdiğimiz, kendimizi arka plana aldığımız, aman buna bir şey olmasın, aman bu incinmesin dediğimiz insanlar var iplerin ucunda. Bu şekilde hiçbir yere varamadığımızı bilmemize rağmen düzenimiz altüst olmasın diye durumumuzdan memnunmuşuz gibi davranıyoruz. Size çok basit bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz yokken, siz ipleri yeni yeni elinize alırken, ipin ucundakiler sizden önce nasıl yaşıyorlardıysa siz olmadan da yaşayabilirler değil mi? Onları sizsiz yapamayacağınıza inandıran yine sizdiniz. Bu yüzden ipleri bırakmaktan korkmayın. İpin diğer ucundakiler siz olmadan da hayatlarına devam edebilirler tıpkı daha önce devam ettikleri gibi. İpleri bır...

Şimdi Canavarlar Zamanı
Samir Amin “Eşitlik olmadan özgürlük vahşettir!” der. Sınırsız özgürlük vaadiyle yola çıkan neoliberalizm, öylesine büyük eşitsizlikler yarattı ki sonunda vahşet kaçınılmaz oldu. Sırada çok daha büyük bir vahşet var: Yeni dünya savaşı... Neoliberalizmin ortaya çıkardığı olguların enine boyuna incelendiği bu kitap pek çok soruyu ortaya attığı gibi cevaplarının da peşinden gidiyor. Ütopyadan, distopyaya nasıl geçildi? Demokrasi kavramı nasıl tabulaştırıldı? Sivil toplum kuruluşları aracılığıyla örgütlenmeye nasıl ket vuruldu, birçok ülkede renkli devrimlerin yolu nasıl açıldı? Bireyin özgürleşmesi, herkesin hakikatinin kendine olduğu fikri ve içeriğin değersizleşmesi olarak postmodernizm, yeni bir ortaçağ mı yarattı? Ulusal devletin ortadan kalkmasıyla birlikte baş gösteren yeni mafya düzeni...

Zihinsel Engelli ve Otizmli Bireylere Olumlu Davranışsal Destek
BİZDEN FARKLI OLANI TANIMAK CESARET İSTER! Bu kitap zihinsel/gelişimsel yetersizlikte zorlayıcı davranışlar ile otistik bireyler hakkında erişilebilir, gerçekçi, pratik bilgiler veren eşsiz bir rehber! Aynı zamanda, zorlayıcı davranışın anlamı, bunları ele alış şeklimiz ve verdiğimiz karşılıklar üzerine daha büyük soruları gündeme getiren sıra dışı bir kaynak! Tony Osgood bizleri, gelişimsel yetersizlik veya otizm tanısı konmuş kişilerle gerçekten tanışmaya teşvik ediyor. Bu girişimlerimizde özgünlük ve samimiyetin önemini vurguluyor. Sunduğu tavsiyeler, “olumlu davranış desteği” olarak adlandırılan uygulama kılavuzuna dayalı pratik bilgiler içeriyor. Onların hikâyeleri bizimle ilgili değil; bizler onların hikâyesinde küçük karakterleriz sadece.

İhtiyacı Kadar Sev
“ONCA SEVGİYE RAĞMEN KALBİ FİLİZLENMEMİŞSE TOPRAĞI SEN DEĞİLSİNDİR.” – CAHİT ZARİFOĞLU Bu kitap, alarmı kurulmuş bir saat gibidir. Seni senden eksilten ilişkilerin farkına varman, artık uyanıp aynaya bakman ve ilişkilerin bir zafer değil, süreç meselesi olduğunu hatırlaman için çalacaktır. Okuduğunda anlayacaksın ki hayatımıza giren herkes yansımamızdır, kimi içimizdeki iyiyi çıkarır ortaya kimi karanlığımızla yüzleştirir. Kimi fazla olanı alıp törpülemek kimi içimizdeki boşluğu doldurmak için gelir. Her ilişki kendimizle yaşadığımız bir karşılaşmadır. Suçladığımız, kırıldığımız, küstüğümüz, terk ettiğimiz ya da çaresizce tutunduğumuz kişi çoğu zaman o değildir, içimizdeki biridir...

Çin Astrolojisi - Kaderin Senin Elinde
KADERİN SENİN ELİNDE, FARKINDA MISIN? Dünyaya gelirken doğduğumuz anın bizler için ne kadar büyük bilgiler sakladığını biliyor musunuz? Hayat potansiyelinizi okumak ve geliştirmek aslında hiç de zor değil! Çünkü doğmadan önce, hayat amacımızı gerçekleştirmek üzere onu kendimiz için, bizzat yine kendimiz yazıyoruz. Senelerdir bana gelen danışanlarım belirli konuları nasıl çözeceklerini sorup duruyorlar. Aslında hepsi doğum haritalarımızda yazılı. Tek yapmanız gereken kaderinizi yani dünyaya ne amaçla geldiğinizi okumayı bilmek ve sonra da haritanıza uygun yaşamaya başlamak. İşte bu kitabı da bu nedenle yazdım. Haritalarınızı okumaya başlayabilmeniz için ve kendi kaderinizin yöneticisi olmanız için. Kader dediğimiz şey taşa yazılmış bir olgu değil, aksine tamamen bükülebilen esnek bir olgudu...

Kerpiç Reçeli
REÇEL TADINDA BİR DRAM GÜZELLEMESİ… “Karşımda duran küçümseyerek baktığım bu kerpiç ev benimdi. Ona yanaşan sevgiye muhtaç incir ağacı da. Sahip olduğumuz, elimizde kalan tüm varlığımızla satın almıştık hepsini. Sanki bu minik bahçe büyük bir kazandı. Kaynatıyordum şeker tadında avuntularımla tüm dertlerimi. Bir yandan kavanozlara hapsetmiş, karakışa saklıyordum. En çaresiz günlerimde yiyecektim kerpiç reçelini.” Nagehan Kruç Şeremet, özgünlüğü ilk romanın çok ötesinde olan bu eserinde, okuru etkili üslubuyla Üsküp’ten İstanbul’a uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Kerpiç Reçeli, geçmiş- şimdi-gelecek üçgeninde reçel kavanozlarından ortak hafızamızın derinliklerine süzülen gerçek bir hayat hikâyesi. “Dosyayı tamamladığımda artık bilgisayarımın kapağını her açtığımda selamlaştığım sırad...

Eril, Dişil ve Ötekiler
İnsan bedeni tarih boyunca kimin hizmetinde olmuştur? İnsanlık tarihi boyunca bedenler, günahkâr ve kutsal olarak farklı muameleler görmüştür. Öyle ki bunun izleri mitolojiden sanata, dinlerden tarihe dek her alana sızmıştır.Cinsellik adı altında toplanan bu izler, içinde erilin gücünü, yüceltilmesini, dişilin dışlanmasını, baskılanmasını, metalaştırılmasını ve nihayetinde şeytanlaştırılmasını, ötekilerin yok sayılmasını ve lanetlenmesini taşır ve aslında bunlar tümüyle iktidarın tutumunu yansıtır. Tarihin üstü örtülen, konuşulmayan ama bu sessizliğiyle dahi çığlık çığlığa bağıran karanlık kuytusunda neler gizlenmiştir? Bastırılmaya ve yok sayılmaya çalışılan aslında nedir? Arkeolog ve Eskiçağ Tarihçisi Baha Batıkan mağaraların karanlığından sarayların has odalarına dek örtülüp saklanan be...

Peloton Liderliği
Liderliğinizi ve ekibinizi daha iyi bir seviyeye taşımaya hazır mısınız? "Peloton Liderliği"; liderlik kavramını, bisiklet yarışlarındaki Peloton’un (en kalabalık yarışmacı grubu) dinamiklerine benzeterek günümüz iş dünyasına başarının kapılarını aralayacak yepyeni bir perspektif sunuyor. Bu kitap, Peloton yarışlarındaki her bireyin bir lider olduğunu, buradan aldığı ilhamla bu tür bir liderliğin gücünün bir organizasyonu nasıl motive edip, bir arada tutabildiğini yaratıcı bir dille okuyucularına sunuyor. "Peloton Liderliği"; yalnızca bir liderin etkisine dayanmaz, aksine her takım üyesinin katılımını ve sorumluluk almasını teşvik eder. Birlikte yoldayken güçlenmek, hedeflere ulaşmak arzusuyla güçlü takımlar oluşturmanın ipuçlarını veren bu kitap, aynı zamanda size özgüvenle liderlik yapma...

Görünmez Krallık 3 - Başka Dünyalarda
Direnişin Yolu Galaksinin en karanlık derinliklerine kaçan Grix, Vess ve Sundog mürettebatın geri kalanı yeni ortaya çıkan bir Hiç kolu tarafından alıkonuldular ve şimdi, Dönüşü Olmayan Nokta ile yüzleşmek zorundalar. Kaçış imkânsız olduğunda ise tek seçenek, devrim olur. Ama devrim ağları ilmek ilmek örülürken, Yeniden Doğuş Kardeşliği’nin akla hayale gelmeyen planları ortaya çıktı. Kime güvencekler? Vess, yıkımı mı seçecek… aşkı mı? Ve Grix, her şeye rağmen imkânsızı deneyecek mi? Eisner ödüllü bilim kurgu efsanesinin sonu!

Blöf
"Üşüyorum, dedim. Üzerindeki deri ceketi çıkarmaya yeltendiğinde onu durdurdum. Aynı akşamda iki erkeğin kokusunu birbirine bulamayacaktım…" Blöf, bireylerin ruh hallerinin ikili ilişkilerine davranışsal olarak nasıl yansıdığı ve kişinin karar mekanizması üzerinde nasıl etkiler yarattığını, dünyanın en tutkulu duygusu kabul edilen aşk teması üzerinden, çağın gerçekleri ve hissettirdikleriyle aşkın biraz da aşınmış halini okuyucuya iletmeyi amaçlıyor. Yüzyıllardır türlü şekillerde anlatılagelmiş aşk hikâyelerinden birini, ana karakterimizin psikolojisiyle harmanlanmış şekilde, tüm gelgitleriyle karşımızda buluyoruz. Modern insanın aşkı, özlem, takıntı, intikam, merhamet gibi temalar etrafında okuyucuya aktarılıyor. Sanatın iyileştirici gücünü roman türünün bir örneğiyle aşk izleği üzerinden...

Hatırladın Mı Beni?
"Düş, en büyük gerçektir!" – Stefano D’Anna Adam ona bakıp dümdüz ve dingin bir tonda "Ben simyacı değilim..." dedi. "Kimseyi dönüştüremem. Ben sadece hatırlamana yardımcı olabilirim." Kadın şaşkınlık içinde "Hatırlamak mı?" dedi. "Ben unutmak için buradayım." Adam gülümsedi. "İşte bu dünyanın sorunu bu! Herkes kendinden, hayattan, ‘an’dan mutsuz. Ya hep geleceği düşünerek ileri sarmak istiyor, ya geçmişi düşünerek başa almak. Ve tüm bunları da unutarak başarmanın peşinde. Yaşadıklarını, acılarını hatta bazen kim olduğunu unutarak. Oysa çözüm unutmak değil, hatırlamak. Ruhun unuttuklarını hatırlamak..." Hayatın içinde dönüp duran yalanlar, aldatmalar, önyargılar, korkular ve unutuşlar... Ve tüm bunların karşısında dimdik duran sessiz bir başkaldırı: Hatırlama

Mahalle
"Her şey Aysel’in bir gün ansızın ortadan kaybolmasıyla başladı. Daha yakın zamanda bir pazar sabahı erkenden gelmiş, her zaman olduğu gibi sokağa bakan camın kenarındaki iki kişilik küçük masaya oturmuş, tek kişilik kahvaltı tabağı sipariş etmişti. Huyunu –belki de huysuzluğunu demek lazım– bildiğimden, hiç ilişmeden dükkânın açık bar gibi restore ettirdiğimiz, konuklarımızın mutfağımızda çalışırken bizi, bizim de mutfaktan onları görebildiğimiz bölümünden gözucuyla izlemiştim onu. Henüz o kadar erkendi ki dükkânda izleyecek başka hiçbir şey ya da hiç kimse yoktu zaten." İstanbul’un en kendine özgü semtlerinden biri Kuzguncuk... Burada, en güzel lezzetlerin insanların derdine şifa olduğu "Mahalle" isimli bir mekân... Bu tatların ustası, insanların dertlerinin dinleyicisi ve mekânın sahibi...

Genç Mustafa
ATATÜRK’ÜN HARBİYE YILLARI Genç Harbiyeli Mustafa Kemal’in okuyan, araştıran ve sorgulayan zihni gelişiyor. Bir yandan da eylemlerin içinde... Yalın Alpay’ın kaleme aldığı, Barış Keşoğlu’nun çizgileriyle hayat verdiği Genç Mustafa Kemal adlı bu kitap, bir düşünce adamının oluşumunun ve ilk başkaldırışının öyküsü… Bir liderin düşüncelerinin ilk filizlenişi, hapse ilk düşüşü ve idamdan kurtuluşu... "Elinizdeki kitap resimli bir Mustafa Kemal biyografisinin çok daha ötesine geçiyor. Gençler, yetişkinler ve özellikle de aydınlar için tasarlanmış. Her üç okuyucu tipi için de farklı bilgiler, yorumlar ve eleştiriler içeriyor. Üç okuyucuya aynı anda hitap etmeyi ve Mustafa Kemal’i bir insan olarak yeniden gözlerimizin önüne sermeyi başarıyor. Anlatılmayanı anlatan, sıra dışı bir çalışma." --Yard....

Algı Operasyonu ve Psikolojik Savaş
SUÇLU OLAN HALK DEĞİL, HALKA GERÇEKLERİ ANLATAMAYAN VE ALGIYI YÖNETEMEYENLERDİR Algı yönetimi, propaganda, enformasyon savaşı, örtülü operasyon ve psikolojik savaş... Bunların hepsi kitlelerin algısını yönetmek üzere kullanılan en güçlü aygıtlardır. Tarih boyunca kitlelerin algılarını yönetenler, bu alanda mükemmeliyeti yakalamak üzere yeni yöntemler keşfetmeye devam ediyorlar. İnsanların özgür iradelerini ellerinden alacak bir saldırı boyutuna dahi ulaşmışlardır artık. İleri propaganda, psikolojik savaş ve enformasyon savaşı teknikleriyle yurttaşın elinden seçme özgürlüğü bile alınabilmektedir. Algı yönetimi meselesi, Türkiye’de bir başka büyük öneme sahiptir. Çünkü 2002’den bu yana Türkiye’yi neredeyse matematiksel zeminde gerçekleştirdiği algı yönetimi teknikleriyle yöneten bir iktidarl...

Lokal
İtalyan asıllı dünya çizgi roman starı GIPI, çizgi roman arenasında adından ilk kez söz edilmesine sebep olan LOKAL ile huzurlarınızda. Çizgi romanı, klasik İtalyan sineması estetiği ve kurgusuyla sunarken, avangard stili bizlere hiç yabancı gelmiyor. Yarattığı karakterler ve karakterlerin birbiriyle interaksiyonu sanatçının çizgi dünyasındaki hacminin sağlaması olarak duruyor.

Sen Varsan Ben Varım
“HİÇBİR ZAMAN VAR DEĞİLDİN, O YÜZDEN DE YOK OLMAYACAKSIN!” Yaşamaya alıştığımız hayat tekrarlardan ibaret bir döngüdür, çoğu zaman rahatlık verir, güvenlik sağlar. Yine de kimi zaman bu kısırdöngünün içinde yeniliklerin olmasını bekleriz. Alışkanlıkları kırmadan, bizler değişip dönüşmeden, iyi ve güzel şeyler olsun diye temenni ederiz çabasızca. Oysa hayat, taksit sayısı belli olmayan ölümü satın alarak dünyaya gelmektir. Hayatın içinde aslında şer diye bir şey yoktur. Olan biten her şey hayrımızadır, ancak olaylar başımıza geldiğinde bunu anlayamayız. Zaman geçince ne olduğunu sorgular, hangi dersi almamız gerektiğini de öğreniriz. Yazar olmak tutkusuyla yanan baş kahraman, yaşadığı hayata anlam katmak ve geride bir şey bırakmak adına, kendi hayatından ilham alarak öyküler yazmaya çalışır...

Zaman Geçer Sesler Kalır
HAYATINÜSTESİNDEN GELMEKTENBAŞKAYAPACAKBİR ŞEYYOKTU "Yarınlara aşk fısıltılarıyla güzel sesler kalsın..." Belgin Bıyıkoğlu Zaman Geçer Sesler Kalır romanında 2022 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü’nü alan Dünya Döner Renkler Kalır’ın gölge kahramanı Sabite Hanım’ı ve yaşadığı dönemi sadece anlatmakla kalmıyor, bizi alıp o dönemin içine götürüyor. Sabite, Zehra, Fedora... Üçü de birbirinden farklı, üçü de güçlü kadınlar... Cumhuriyet’in ilanından bir süre sonra sonlanan roman; savaş, kıtlık, salgın, işgal günlerini anlatırken, bir yandan da sevginin, aşkın, dostluğun, dayanışmanın, toprağa bağlılığın, mücadele etmenin güzelliğini göstererek "Umut hep var..." diye fısıldıyor. "Mırıltısına önce bir s

Dünya Evi
“Henüz bedel ödemediyseniz gerçek özgürlüğü tatmamışsınızdır.” “Ben bu dünyaya hikâyemi korkusuzca yazmak için geldim. Rüzgârda savrulan bir yaprak gibi yönsüz, beklentileri reddeden bir kadın olmak istiyorum.” Sıra dışı bir yaşamı kurtuluşu olarak gören Yasemin, hiç beklemediği bir anda Mustafa adında gizemli bir adamla tanışır. İkili evlenir fakat oldukça esnek sınırları olan genel kabule aykırı bir evliliktir bu. Birbirlerini severler ama başka bir sevgidir o. M.Caner Alper’in kaleme aldığı Dünya Evi, İstanbul’da geleneksel ile yaşamının içinden kaçıp Los Angeles’ta bambaşka bir dünyanın kurallarıyla tanışan Mustafa ve Yasemin’in cinsel yaşamları, kopamayan bağları ve sırlarıyla dolu hem şaşırtıcı hem de çalkantılı hayatlarını sürükleyici bir dille anlatırken okuyucuya şu soruyu soruyor...

İşportadan Kırmızı Halıya
Sıra dışı yetiştirme tarzıyla, oğlunu antrenör gibi hayata hazırlayan bir baba ile babasının hayallerini gerçekleştirmek için hiçbir mücadeleden kaçınmayan İzzet Pinto’nun hikâyesini okurken kimi zaman duygulanacak, kimi zaman hayrete düşeceksiniz. Hatta zaman zaman onun adına yorulup pes etmesini bile isteyeceksiniz. Onun Bangkok’taki işportacılık günlerinden, Türk dizilerini dünyaya açarak sektörde yılın adamı seçilmesine kadar uzanan inişli çıkışlı öyküsünde büyüleyici bir azmin ne mucizeler yaratabildiğine tanıklık edeceksiniz.

Hayat İlerlemek Kadar Geride Bırakabilmektir
Geçmişin Sonucu, Geleceğin Nedenini Belirler! Ancak durgun bir su yıldızları yansıtabilir derler. Ben ise sıradan bir günde artık olağan olan arızalarımızı izliyorum. Ve sanırım izledikçe insanın gerçekten topraktan oluşunun mantığını da anlıyorum çünkü demir olsa kesin çürürdü. Tevellütten mütevellit derler ya, yaşanmışlıklardır nedeni, hayatın artık sadece ilerlemek değil, aynı zamanda geride bırakmak olduğunu düşünüyorum. Sonuçta tarih sadece eskileri anlatmaz, yenilerini yaratır. Uğur Batı Bilginin çok, bilgeliğin ise giderek yok olmaya yüz tuttuğu bir dünyada bilen değil hep öğrenen kalmanın önemini yeterince kavramış olmanın hazzını yaşıyorum şimdilik. "Anı kaçırma!" şeklindeki söylemler yerine öğrenenler için her kaçırılan anın bir sonrakini yakalamak için bir fırsat olduğunu anlamı...

Görünmez Krallık 2 - Her Şeyin Kıyısında
Yörüngenin Dışında Beğenilen bilim kurgu destanı devam ediyor! Vess ve Grix, şok edici bir keşifle birbirlerine bağlandılar: Sermayenin de imanın da yozlaşmış olduğu… ve birbirlerine komplo kurdukları. Şimdi, bu aldatmacayı ifşa ettikten sonra kahramanlarımız, uzayın en ölümcül noktalarından birinde mahsur kalır. Tek umutlarının Atık Halkası’nın en korkutucu korsan çetesi olduğunu anladıktan sonra Grix ve Vess, kendileri, mürettebatları ve bunların hepsinden daha da değerli bir şey için savaşmak zorunda kalır: Aşk. "Zekice yazılmış pop-art ve feminist bir Star Wars hikâyesi gibi. Bilim kurgu sevenler, bittikten sonra daha fazlasını okumak isteyecekler." Publishers Weekly "Dinamik ve konu açısından zengin bir uzay draması. 2019’un en iyi 10 çizgi romanından biri." SyFy Wire "En iyi bilim ku...