
Olmayan Problemleri Kafaya Takmamak
"Kalabalık bir zihin, huzurlu bir kalp için boşluk bırakmaz." •Kendinizi kafanızın içinde dönüp duran düşünceler tarafından kuşatılmış hissettiğiniz oluyor mu? •Geçmiş veya gelecek hakkında düşünmekten bugünü kaçırdığınız oluyor mu? •Zihniniz sürekli sizin veya sevdiklerinizin başına gelebilecek kötü şeyler hakkında senaryolar üretiyor mu? •Kendinizi kafanızın içinde dönüp duran düşünceler tarafından kuşatılmış hissettiğiniz oluyor mu? •Geçmiş veya gelecek hakkında düşünmekten bugünü kaçırdığınız oluyor mu? •Zihniniz sürekli sizin veya sevdiklerinizin başına gelebilecek kötü şeyler hakkında senaryolar üretiyor mu?

Atasözleri ve Deyimlerle Öğretilmiş Cinsiyet
“YİNE KADIN DAİMA KADIN!” Kadınlara ezberletilen davranış öğretileri ve anne olma içgüdüsüyle kadınlar erkekleri mutlu etmeyi, onları yüceltmeyi severler. İşte bu nedenle Virginia Woolf’un da dediği gibi kadınlar yüzyıllar boyu, erkeğin maddi ve manevi görünümlerini gerçek boyutlarından üç dört kat büyük gösteren sihirli bir güce sahip mucizevi aynalar olarak bugünlere geldi. Bunun sonucu olarak erkekler de kendilerini gerçekten o devasa boyutta gördüler. Oysaki kadınlar bırakın dev aynasını, doğal görünümlü bir aynada kendilerini bir erkeği gördüğü gibi görseydi ne kadar güçlü olduklarını çoktan fark etmiş olacaklardı. Atasözleri kadına dair olduğu zaman cinsiyet ayrımcılığının fazlaca öne çıktığını fark ederiz. Pek çoğumuz kadınla ilgili olumsuz anlamları olan yüzlerce söz duymuşuzdur. K...

İçinizde Ne Varsa Dışarıda Da Onu Görürsünüz
"MUTLULUK, ULAŞILACAK BİR YER DEĞİL, BİR YOLDUR. YOLCULUĞUNUZ GÜZELSE MUTLUSUNUZ DEMEKTİR." İnsan, kendi tasarımından başka bir şey değildir; kendi yaptıkları, kendisinin gerçekleştirdikleri ölçüde vardır; yaptıklarından ve edimlerinin toplamından oluşur... Dolayısıyla ne zaman istersek, yaşamımızın akışını değiştirebiliriz, çünkü her ne yapıyorsak, biz onu istediğimiz için yapıyoruz. Yaptıklarımızı bir seçim sonucu yaptığımız gerçeğini anlayınca, kendi yaşamımızla ilgili olarak daha çok sorumluluk almaya ve yaşamımız üzerinde daha etkin bir denetim sağlamaya başlarız. Bizler, yaptığımız seçimlerin yarattığı sonuçlarız...

Genlerden Davranışlara Epigenetik
TÜM DÜNYANIN DNA’YI DUYDUĞU GİBİ, “EPİGENETİK” DE YAKIN GELECEKTE HERKESİN DİLİNDE OLACAK. Hastalıklardan depresyona, kilo kontrolünden suç işlemeye kadar hayatın pek çok alanında etkisi olan epigenetik aslında nedir? İnsan doğası şimdiye dek bildiğimizden farklı çalışıyor olabilir mi? Ne yediğimiz, ne düşündüğümüz, stresle mücadele etme biçimimiz suskun genleri nasıl harekete geçirir? Genomumuzun üzerindeki biyokimyasal etkileri yönetmek, zinde, sağlıklı ve uzun bir yaşamın anahtarı olabilir mi? Dahası epigenetik bize ölümsüzlüğü verebilir mi? Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, Genlerden Davranışlara Epigenetik kitabıyla bizleri geleceğin bilimi olan biyolojinin devrimci yaklaşımıyla tanıştırıyor. Yaşam tarzının ve çevresel etkilerin sağlığımızı nasıl etkilediğini b...

Dinin Dindarla Sınavı
KİMSEYİ KONTROL EDEMEZSİNİZ. SADAKAT İÇTEN GELİR... Bu kitap, doğduğum ve büyüdüğüm İslam mahallesinden kaçış değil, bir tepeye çıkıp, kendi mahallemin umum manzarasına bir bakıştır. Kelebekler başkasını aydınlatmak için kendisini salar ateşin bağrına. Yanarken aydınlatırlar ama hiç sızlanmazlar. Dini korumak, kendi gibi inanmayanları ve inancını eleştirenleri yok etmek değil, Allah’ın ve kulların razı olduğu şekilde kendini kötülüklerden korumakla olur. Çünkü Allah kendi dinini korumaktan âciz değildir. Bir düşün! Kâbe ki Allah’ın evidir. Allah kendi evini Ebrehe kâfirinin yıkmasına izin vermedi ama Müslüman bir âlim olan Emevi valisi Haccac bin Yusuf’un yıkmasına izin verdi. Neden? Ey hakikat yolcusu! Hangi din olursa olsun, sen dini dünyanın kötülüklerinden koruyan bir kalkan olarak değ...

Hilal ve Demir Haç (crescent And Iron Cross)
Türkleri yok etmeyi planladılar ama İstiklal Savaşı’nda destan yazabileceklerini hesaba katmadılar. Bu kitap I. Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla devam ettiği yıllarda İngiliz yazar Edward F. Benson tarafından kaleme alınmış ve Batı’da büyük yankılar uyandırmıştır. Yazar, sarf ettiği şu çarpıcı sözleriyle çok dikkat çekmiştir: "Bir Türk imparatorluğu olan Osmanlı Devleti hasta adam değildir ve hiçbir zaman da hasta olmamıştır. Çünkü Türkler hasta değildir, hastalığın tam da kendisidirler. Türklük kanserin kendisidir ve bu canavar tümör, üzerine çöktüğü canlı dokuları yüzyıllardır yiyip bitirmektedir." Elinizdeki kitap, buna rağmen, aşırı uçtan bir İngiliz milliyetçisinin kaleme aldığı bir eser değildir, çünkü özellikle kitabın son iki bölümünde anlatılanlar Sevr Antlaşması’nda uygulanmaya konmu...

Afrika Masalları
Dünyaya bilgelik nasıl yayıldı? ‘Timsah gözyaşları’ deyiminin kaynağı nedir? Uçurtmalar neden kargalardan uzakta uçar? Ölüm nereden gelmiştir? Afrika Masalları, hayvanlardan bir şeyler öğrenmek isteyen ve Afrika kültürüne ilgi duyan herkes için eşsiz bir derleme. Güney, Doğu ve Batı Afrika olmak üzere üç bölümden oluşan kitap; bencillik, yalan ve bilgelik üzerine bugün de geçerliliğini yitirmemiş dersleri masalın büyüsüyle aktarıyor. Bu masallarda okuyacağınız maceralar, size bambaşka bir Afrika’nın kapılarını açacak.

Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz.
BU LUNAPARKTA HER ŞEY GERÇEK! * Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Korona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım. Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti. * Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri... * "En ferah, en anlaşılır ve sıcak şekilde aktarıyor yazılarını, gözlemlerini. Hem hukuk-adalet sosu var denemelerinde hem de edebiyat bahçesinde dolaşıyor satır aralarında... Eline yüreğine sağlık Burcu Mutlugil." – Nebil Özgentürk * "Biriktirdikleri arasından özenle seçtiklerini bizimle paylaşıyor Burcu. Güzel görüyor diye de güzel anlatıyor. Bize anlatır...

Yol Arkadaşım Havaalanı Yazıları
20 ülke. 40 Havaalanı kapısı. 64 yol hikayesi. Gündüz Vassaf, bize gitmediğimiz diyarları, duymadığımız masalları anlatıyor; heyecan verici yol öyküleriyle sarıp sarmalıyor, yoldaşımız oluyor. Kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği yazılarında bizleri de peşinden sürüklüyor. Onunla birlikte aynı gün içerisinde farklı ülkelerin farklı havaalanlarında buluyoruz kendimizi. Dünyanın yirmi farklı ülkesine uğurluyoruz bazen sevdiklerimizi, bazen de uğurlayanın yokluğu kıvrandırıyor bizi. Altmış dört yazıda, yazarla birlikte açtığımız kırk havaalanı kapısında kah mekanların mimarisini sorgularken buluyoruz kendimizi, kah hayaller kurarken… Kitaptaki yazılarla bir zamanların hanları, bugünün havaalanlarına bambaşka bir gözle bakacaksınız. Belki de anısız olduğunu düşündüğünüz bu mekanların nice an ve an...

İnsan Her Koşulda
"İnsanı insan yapan aklı kadar kalbidir de..." İnsanın yaşam yolculuğu zorludur. Tıpkı çocukların hızla boy attıkları gelişme dönemlerindeki "büyüme ağrıları" gibi, psikolojik gelişmede de zorlanma büyümeyi beraberinde getirir. Zorlanma yoksa, gelişme de sınırlıdır. İnsan bazen çocuktur, bazen anne, bazen baba... Bazen isyankârdır, korkularına kapılan ve şiddete yönelendir. Bazen de rehberlik eden, destan yazandır. Empati de şefkat de ona dairdir. Şartlar değişir, düşünceler, duygular, tepkiler değişir, her deneyim değişim yaratır. Ancak, insan her koşulda insandır. • İnsanı insan yapan özellikler nelerdir? • İnsan neyi neden yapar? • Bebeklikten başlayan, hatta kuşaklar arası devam edebilen eğilimler insan gelişimini nasıl etkiler? • Olumsuz yaşantıların getirdiği döngü nasıl kırılabilir?...

What Is Man
"What is Man" consist of series of dialogues between an elderly with a strong sense of humour and a young impatient man. Throughout the book, the author compares humans to machines. He argues that man has no impulse other than the pursuit of pleasure and the avoidance of pain. The book is a great starter for those who are seeking to understand why many of us have lost the meaning of life. This work questions how our personal values and the environment surrounding us shape our identity. Although written in 1906, today the dialogues still shed light on how people can take actions with their own free will.

Mana - Ruhun Dna'sı
Şayet bu kitap, MANA, şu anda elindeyse ve sen bu satırları okuyorsan: Bu bir tesadüf değil. Hatta bir işaret. Kendinden kendine uyanış yolculuğunda bir ulak. Yaşamın amacını ve bu amacın içinde senin mananı bulma aracın. Mana, Tanrıların Gıdası olarak bilinir ve ruhsal DNA’n aracılığıyla sana her gündoğumunda bahşedilir. Bu kitap Canan isimli bir kızın üst benliğinin rehberliğinde Mana’ya, yani ruhsal gücüne uyanışının hikâyesidir: "Cehennemin ortasında cennet, savaşın içinde barış yaratabilmen mümkün." Bu kitabın tek bir amacı var, başına gelen olaylar arasında anlamlı bağlar kurabilmen için sana zihinsel ve ruhsal araçlar sunmak. Yaşanmış hikâyelerle düzene yeniden inanıp güvenmen için metaforlar yapmak. Bu da, yaşamda başına ne gelirse gelsin sana hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve her...

Bir Psikopatın Peşinde
Hiçbir şey göründüğünden ibaret değildir. Gördüklerinizin ya da işittiklerinizin çok katmanlı başka anlamları da vardır. Vahşice katledilen genç kızın davası, memleket gündemini hayli karıştırınca, cinayet masası dedektifleri zaman kaybetmeden katilin peşine düşerler. Ancak dava öylesine şifrelerle doludur ki kimsenin işi kolay değildir. Parapsikoloji meselesinin enine boyuna masaya yatırıldığı bu gerilimli hikâyede, duyular dışı algı, sezgi, hissi kablelvuku gibi metafizik konular romanı bilimsel bir zemine de çekiyor ister istemez. Nörolog Dr. Sultan Tarlacı’nın kaleme aldığı Bir Psikopatın Peşinde 197 Gün her bölümde kendi içinde bir şifre barındıran farklı bir asal sayının gölgesine yerleştirilmiş olaylar örgüsüyle tam anlamıyla "kafa yakan" bir kurgu... Algıyla hakikat arasındaki bağı...

Açıkçası Canım Umurumda Değil
"Yıllardır yapılan her araştırma aynı şeyi doğruluyordu. Sonunu bilmek hikâyeyi güzelleştirir, zannedildiği gibi heyecanı öldürmez, aksine körükler. Bundandır ki bazılarımız kitabı okumaya başladığında en arka sayfaya kaçamak bir bakış atar. Elbette bile isteye hikâyenin tüm ayrıntılarıyla paylaşılmasından bahsetmiyoruz. Daha çok merak etmenizi sağlayacak Hansel ve Gretel kıtırlarından bahsediyoruz." İlk kitabı Zihin Koleksiyoncusu ile hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaşan Doç. Dr. Aslı Kotaman, ikinci kitabı Açıkçası Canım Umurumda Değil’de yine insan olma hallerimize odaklanıyor. Gitmeye ve kalmaya, ayrılıklara ve birlikteliklere, korkulara ve mutluluklara dair yazılara filmler, tablolar ve kitaplar eşlik ederken kendimizi ve toplumu anlamlandırmak için çizebileceğimiz yolların katman...

Dokunan Kitap
"Neden yazmalı" ve "nasıl yazmalı" sorusuyla açılıyor Dokunan Kitap. Süreyyya Evren’in yıllar içinde üstüne yazdığı, düşündüğü, konuştuğu kitapları, filmleri, dizileri, sanatçıları, dergileri katediyor. Ece Ayhan, Oğuz Atay, Franz Kafka, E.L. James, Lars von Trier duraklarına uğruyor. Gündeliğin içine Hilal Cebeci’nin Twitter personası da giriyor Gangnam Style ile Ai Weiwei’nin ortaklaştığı noktalar ve Playboy’un dününe bugününe dair geniş bir okuma da. Süreyyya Evren, Aranan Kitap, Buluntu Kitap ve Kırılgan Kitap’tan sonra bu kez de Dokunan Kitap’taki yazılarıyla başta edebiyat olmak üzere sanattan ve gündelikten geriye kalanı her zamanki özgün bakışıyla, siyasi ve felsefi bir yaklaşımla yazısına konu ediyor.

Zihin Koleksiyoncusu
"Toplumun benden beklediğini yapmanın baskısını her zaman üzerimde hissettim. Yaptığım her işte, edindiğim her rolde en iyi ve en doğru nasıl davranabilirim kaygısını da. Kimsenin beni görmediğini düşündüğüm zamanlarda ise kaçarcasına ters yöne yani aslında gitmek istediğim yöne gittim. Maalesef açık seçik değil ama, yüzümü gizleyerek. Yıllarca bunu yapmaya çalışırken fark etmediğim şu oldu; ben nasıl başkalarının davranışlarının izini sürebiliyor ve neyi niye yaptığını ayan beyan görebiliyorsam, aslında ben de toplum içinde çıplaktım. Kolaylıkla anlaşılabilir küçük numaralarım vardı ve yıllarca bunların fark edilmediğini sanmıştım." Doç. Dr. Aslı Kotaman, sanat eserleri ile kaygı, yas, erteleme, hatırlama, unutma, bekleyişler ve umut arasında bağlantılar kuruyor. Görünür olmadan var olduğ...

Evrenin İlahi Sistemi
Yeni Çağ’ın bilinciyle kendi mucizenizi yaratın. Evrenin İlahi Sistemi, insanoğlunun eksikliklerini tamamlayarak kendi gücünü ve potansiyelini keşfedebilmesi adına, hakikatin kapılarını aralayarak evrensel yasaların nasıl işlediğini anlayabilmesi için benzersiz bir rehber niteliğinde.

Tao Te Ching - Evrenle Bir Olmak
"SÖZLERLE İFADE EDİLEBİLECEK YOL, KALICI YOL DEĞİLDİR. KELİMELERLE İFADE EDİLEBİLECEK İSİM, KALICI İSİM DEĞİLDİR. GÖĞÜN VE YERİN BAŞLANGICI İSİMSİZDİR, İSMİN SAHİBİ, BÜTÜN ŞEYLERİN ANASIDIR." Taoculuk öğretisinin temelini oluşturan Tao Te Ching eseri, asırlarca gizemli yazarı ve içeriğiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. "İsimsiz" ve "gizli" olan Tao’yu –evrensel yolu– tarif eden bu kitap, evren ve yaşamın sırlarını açıyor ve "elle tutulamayan, gözle görülemeyen, kulakla duyulamayan" ebedi yasayı olabildiğince sade bir dille tarif ediyor. Lao Tzu’ya kalsaydı, bu kitabı hiç yazmayacaktı. Çünkü ona göre: "Bilen konuşmaz, konuşan bilmez." Oysa kader, bu bilgeliğin tüm insanlığa açılmasının yolunu bulmuştu...

Gün Yüzüne Dökülenler
"Mahallemizde solun bütün renkleri vardı. Karşı mahallede ise sağın tek rengi hâkimdi. Havanın kurşun gibi ağır olduğu günlerdi. Hepsi yirmili yaşlarda, kendi düşüncesinde; ilkeli, idealist ve dürüsttü. Renkli mahalle daha eşit, daha özgür, daha mutlu bir ülke istiyordu. Karşı mahallede şu düşünce hâkimdi: ‘Komünizm bu bahar geldi gelecek, bu renkli mahallenin gençleri var ya onlar getirecek. Ölürüz de buna izin vermeyiz’ diyorlardı. Yıllar geçti ne komünizm geldi ne de başka bir şey. 12 Eylül 1980’de, sokağımızda Evren’in hışmına uğramayan kalmamıştı. Buna rağmen bu toprakları çok seven insanların içinde yaşıyorduk." Umut Özkan’ın 2019-2021 yılları arasında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılarından derlenen Gün Yüzüne Dökülenler, Köy Enstitüleri’nden türkülere, halk edebiyatını...

Hikayesi Var
"Hayatımızdaki hiçbir şey, bize gerçekten bilmemiz gerekenİ öğretmeden yok olmaz..." – Pema Chödrön Her deneyim bir basamaktır insana. İster yukarı çıkarsın ister aşağı inersin... Yol senin, seçim senin... Basamağı suçlamak boşuna. Hayat bazen anlamadığın kelimeleri cümle içinde kullanarak öğretir. Hikâyeler anlatır bazen sana, yeter ki öğren diye. Çünkü öğrenmeden bitmez. Bu kitap hakikatin cümle içindeki kullanımıdır. Tek bir kelime için yazılmıştır. Uzunca bir hikâyeye aktarılmış tek bir kelime: "Nasip."

Ses Nefes Hareket ve Kutsal Dönüşüm
"Tanrı, kusurlu gördüğü̈ parçaları tamir olması için dünyaya gönderir. Tamir olanlar ona geri döner, olmayanlar ise tamir olana dek yeniden dünyaya dönerler." Kutsal Dönüşümün temel üç unsuru ses, nefes ve hareket, belki de bugüne kadar önemini fark etmediğimiz insanoğluna bahşedilmiş en gizli hazinelerdir. Elinizde var olan gücün farkına varabilirseniz, yüksek benlikle uyumlu hale gelip titreşiminizi yükseltebilir ve kutsal dönüşüm yaşayabilirsiniz. Cenk Yüksel, bu kitapta evrensel bilincin kapısını açmanıza yardımcı olacak doğru ses ve nefes tekniklerini, hareketin kutsiyetiyle beraber gelen mucizeleri anlatarak kutsal dönüşüm yolunuza ışık tutuyor. Bu ışık sayesinde yüksek bir titreşim sergileyecek, başta kendinize sonra etrafınıza ışık olacak ve evrensel bütünün bir parçası olabileceks...